1 – POLONEZKÖY
İstanbul’daki doğal yerler dediğimizde ilk akla gelenlerden, doğa ile iç içe olmayı seven aileler için İstanbul’un arka bahçesi konumunda yeşilin, ormanın korunduğu nadir yerlerden biri Polonezköy. Osmanlı İmparatorluğu zamanında koruma altına alınmış Polonya halkının kurduğu bu köye Fatih Sultan Mehmet Köprüsü üzerindeki Kavacık sapağından sapılıp Acarkent’i geçtikten sonra, Polonezköy tabelalarını takip edilerek ulaşılıyor. Köy meydanında kahvede çayınızı kahvenizi yudumlamak, Polonezköy Tabiat Parkı’nda doğa yürüyüşü sonrası kır lokantalarından birinde köy kahvaltısı yapmak ya da kendin pişir kendin ye olayına girmek oldukça keyifli oluyor.
Polonezköy’de benim favori mekanım ise Stella. Tepeden ormana hakim manzarası, yemyeşil ambiyansı ve orman yoluna direkt bağlantısı ile bence bölgedeki benzerlerinden bir adım önde. Günübirlik gezilerinizde, orman yürüyüşü sonrasında kahvaltı edebilir, yada mekandan etinizi, salatanızı, patatesinizi alıp, hazırladıkları mangalda kendiniz pişirip kendiniz yiyebilir, çimlere ya da hamaklara yayılıp güneşin tadını çıkarabilirsiniz.
Polonezköy’deki Diğer Kahvaltı Mekanları ve Fiyatları için tıklayın.
2 – BÜYÜKADA
İstanbul’dan çok da uzaklaşmadan kısa bir hafta sonu kaçamağı yapalım dediğimizde ilk aklımıza gelenlerden, bizde İstanbul’da değilmişiz hissi uyandıran vazgeçilmez destinasyonumuz BÜYÜKADA. Büyükada’ya günübirlik Kadıköy, Bostancı, Eminönü ya da Beşiktaş’tan kalkan vapur ya da motorlar ile ulaşabilir, vardıktan sonra Prinkipo’dan dondurma alarak geziye başlayabilir, çarşı içinden faytona binebilir ya da bizim tercih ettiğimiz gibi bisiklet kiralayıp Küçük Tur yoluna koyulabilirsiniz. Küçük çocuklu aileler için çocuk koltuklu kiralık bisiklet seçenekleri de mevcut. Adanın muhteşem güzellikteki tarihi köşklerinin önünden geçerken kendinizi geçmişe ışınlanmış gibi hissetmeniz mümkün.
Karınlar zil çalmaya başladığında çarşı içindeki Altın Fıçı’nın meydana attığı masalara bizim favorimiz midye tava, patates ve kokoreç üçlüsünü götürebilir ya da hemen yakınındaki Köfte & Piyaz’ı tercih edebilirsiniz. Daha oturaklı bir öğün için deniz kıyısındaki balık restoranları da keyifli birer alternatif. Büyükada’da yaz ayları için halk plajları ve beach clublar olmak üzere pek çok plaj seçeneği de mevcut.
Büyükada Gezilecek Yerler, Yapılacak Şeyler Listesi için tıklayın.
3 – BURGAZADA
Prens Adaları’nın küçük prensi Burgazada Büyükada’nın kalabalığından hoşlanmayanlar için daha sakin bir ada alternatifi. Kızılçam ormanıyla kaplı adadaki ağaçların bir kısmı 2003 yılında çıkan bir yangında kaybedilmiş olsa da, sakinliği, çam ormanları, güzel sahili ve tarihini yansıtan ahşap evleri ile İstanbul’un en sevilen adalarından biri olarak yerini koruyor. Sait Faik Abasıyanık romanlarına konu olan bu adada karşınızda Heybeliada ve Kınalıada manzarası ile yeşillikler içinde güzel bir gün geçirmeniz mümkün. Gezinize bir Burgazada klasiği olan Ergün Pastanesi’nde çıtır hamurlu ve taze kremalı vişneli ve çilekli milföy yiyerek başlayabilir, yürüyerek ya da bisiklet kiralayarak adanın koylarını keşfedebilirsiniz. Düşler sahili, Çamakya Plajı, Madam Martha Koyu ve Kalpazankaya gibi koylarını keşfedebilirsiniz.
Burgazada Nerede? Nasıl Gidilir? Vapur Saatleri için tıklayın.
Yemek molası için sahilde vapur iskelesinin oradaki lezzetleri ile ön plana çıkan Barba Yani’yi, ambiyansı için de adanın batısında denize nazır büyük bir bahçe içinde kurulu Kalpazankaya Restaurant’ı önerebilirim.
4 – RİVA
2. Köprü yolundaki Kavacık sapağından dönüldükten sonra yarım saatte ulaşılan Riva yaz aylarında deniz kum güneş üçlüsüne İstanbul’un merkezinden en kısa sürede ulaşılabilecek destinasyonlardan. Baharda ve güneşli kış günlerinde bile kumsalda oturup dalgaların sesini dinlemek huzur verici. Üzerine Riva Deresi’nin Karadeniz ile buluştuğu noktadaki restoranlarda kahvaltı keyfi ya da meze ve balık ziyafeti de eklenirse değmeyin keyfinize.
Riva Kahvaltı Mekanları ve fiyatları için tıklayınız.
5 – ANADOLU KAVAĞI, YOROS KALESİ, POYRAZKÖY
Her ne kadar hafta sonları fazla kalabalık olsa da erken yola çıkıldığında doğada keyifle gezilebilecek bir rota. Yoros Kalesi’ni gezip tepeden boğazı izledikten sonra Kale’den Kavak’a doğru uzanan yokuş üzerinde stepler halinde konumlandırılmış Yoros Kafe’de panoramik manzara eşliğinde kahvaltı edebilir, tahta salıncaklara binebilir, üzerine Kavak’ta dondurma veya waffle keyfi yapabilirsiniz.
Siz de ‘En güzel kahvaltı benim evde hazırladığım kahvaltıdır’ diyenlerdenseniz kahvaltı sonrası yollara dökülüp Yoros Kalesi’ni gezdikten sonra Anadolu Kavağı’nda denize nazır balık keyfi yapabilirsiniz. Yosun Restoran‘da midye tava ve patates güzel bir alternatif. Yemek sonrası Poyrazköy’e doğru uzanıp kumsalda yürüyüş yapmak keyifli olabilir. Güneşli günlerde Poyrazköy balıkçılarının kumsalın yanı başındaki masaları da geç öğle yemeği için değerlendirilebilir.
6 – GÖKTÜRK GÖLETİ TABİAT PARKI
İstanbul’da şehrin kaosundan doğaya kaçış noktalarından biri olan Göktürk Göleti Tabiat Parkı, Eyüp ilçesi’nde yer alıyor ve ismini tabiat parkının içerisinde yer alan Göktürk Göleti’nden alıyor. Meşe ve gürgen ağaçlarından oluşan ormanlık alanla çevrelenmiş gölet doğada huzur bulmayı sevenler için piknik, yürüyüş ve bisikletle gezi imkanı sunuyor.
Göktürk Göleti Tabiat Parkı Nerede? Nasıl Gidilir ? Giriş Ücreti Nedir? tıklayın.
7 – SAKLIGÖL / ŞİLE
Ümraniye’den Şile yönüne sapıldıktan sonra yaklaşık 1 saatte ulaşılan Şile de yazın günübirlik gezilerde deniz, kum, güneş üçlüsü için kolay ulaşılabilir bir alternatif. Deniz sezonu dışında da gidildiğinde kumsalda deniz havası alabilir, limanda yürüyüş yapıp balıkçıya dönüştürülmüş teknelerde balık yiyebilir ya da evde akşam yemeği için liman balıkçılarından taze balık alabilirsiniz.
Diğer bir alternatif de ana yoldan Şile merkezin tam tersi yöne sapıp, Saklıgöl yolu üzerindeki bahçelerde gözleme ayran keyfi sonrasında Saklıgöl’e ulaşıp göl etrafında trekking yapmak. Güzel manzaralar eşliğinde yapılan yolculuk sonrası ulaşılan, ormanın içine saklanmış bu gölün manzarası gerçekten etkileyici. Buradaki tek tesis olan Saklıgöl Kafe’de de isterseniz restoran servisinden faydalanabilir, isterseniz masa ve mangal kiralayabilirsiniz.
Şile kahvaltı mekanları ve güncel fiyatları için tıklayın.
8 – ATATÜRK ARBORETUMU
Belgrad Ormanı’nın güneydoğusunda 296 hektarlık bir orman parçası üzerinde kurulmuş olan Atatürk Arboretumu aslında İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinin, araştırma kurumlarının yapacakları bilimsel araştırmalara hizmet veriyor. Bunun yanı sıra doğaseverlerin de ziyaretine açık olan Arboretum, hafta sonları doğanın kollarına bırakmak isteyen İstanbullular için göl kenarında, yeşilin binbir tonunu bir arada görebileceğiniz, muhteşem instagram fotoları çekebileceğiniz, cennetten köşeler sunuyor.
Atatürk Arboretumu nerede? Nasıl Gidilir? Giriş ücreti nedir? vb detaylar için tıklayın.
9 – EMİRGAN KORUSU
Her yıl nisan ayında düzenlenen Lale festivalinin en muhteşem halini gözlemleyebileceğiniz Emirgan Korusu hafta sonu İstanbul’un kargaşasından kaçıp kendini doğanın kollarını bırakmak isteyen İstanbulluların tercih ettiği yeşillik ve ormanlık yerlerin başında geliyor. Emirgan Korusu ve Parkı’nda hem rengârenk çiçeklerle, özel motifeler işlenmiş ağaçlarla ve Boğaz manzarasıyla harika fotoğraflar çektirebilir, hem piknik yapabilir, hem de 3 adet köşkten birinde kahvaltı keyfi ya da diğer öğünlerde yeme içme keyfi yapabilirsiniz.
Emirgan Korusu’na nasıl gidilir? Kahvaltı ücretleri nedir? vb. detaylar için tıklayın.
Gezenti Anne’yi INSTAGRAM’DA takip etmek için tıklayın
10 – BELGRAD ORMANI, SARIYER
İçerisinde 6 km’lik yürüyüş ve koşu parkuru bulunan Avrupa Yakası’nın en çok bilinen ormanlık alanı Belgrad Ormanı’nda rota dışına çıkıldığında çok güzel dere ve göletlere de rastlamak mümkün. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında görsel olarak oldukça etkileyici. Tüm kamuya açık alanlarda olduğu gibi kalabalıktan kaçınmak için mümkün mertebe erken saatlerde gidilmeli. Toprak ananın kollarında güzel bir yürüyüş sonrası kahvaltı pikniği yapmak bence buradaki en güzel alternatif…
11 – AYVAT BENDİ TABİAT PARKI, KEMERBURGAZ
Belgrad Ormanı’ndaki 9 tabiat parkından biri olan Ayvat Bendi Tabiat Parkı İstanbul Eyüp İlçesi sınırlarındaki Kemerburgaz’da yer alıyor. Adını Ayvat Deresi üzerinde kurulmuş olan tarihi bentten almış olan park, özellikle bu bent etrafında muhteşem görseller, instagramlık fotolar sunuyor.
Ayvat Bendi Tabit Parkı hakkında bilgiler ve giriş ücreti için tıklayın.
12 – FLORYA ATATÜRK ORMANI
İstanbul’da temiz havaya doyabileceğiniz Florya Atatürk Ormanı, Florya sahilinde, Marmaray Florya durağından sadece 5 dakikalık yürüyüş mesafesinde yer alıyor. Piknik yapabileceğiniz masaları, yürüyüş alanları, çocuklar için oyun parkları ile oldukça keyifli vakit geçirebileceğiniz ormanda Beltur’a ait bir büfe de yer alıyor.
Florya Atatürk Ormanı tüm ailenin, her yaş kesiminin keyifle vakit geçirebileceği ender yeşil alanlarından. Çocukların çoğu yerde ücretli olarak kullanabildiği farklı temalardaki park kullanımları burada tamamen ücretsiz. Parkurlu oyun parklarında çocuklar inanılmaz eğleniyor. Dilerseniz isbike’tan bisiklet kiralayarak da ormanı bisikletle gezebilme imkanı da bulunuyor.
Florya Atatürk Ormanı hakkında detay bilgiler için tıklayın.
13 – CADDEBOSTAN VE SUADİYE SAHİLLERİ
İstanbul’da doğada yapılacak geziler dendiğinde akla ilk olarak ormanlık alanlar gelse de her yanı denizle çevrili şehirde yürüyüş yapacak pek çok sahil bulunuyor. Kumsal olan kıyılar ise boğaz kıyısındaki yürüyüş alanlarına göre çok daha sakin oluyor. Anadolu yakasında oturanların yürüyüş ve piknik için sıkça tercih ettiği alanların başında nezih bir kitleye sahip Suadiye ve Caddebostan sahilleri geliyor. Kumsalda yürüyüş yapmak, piknik örtünüze ya da katlanır sandalyenize kurulup termosla getirdiğiniz çayınızı yudumlamak oldukça keyifli oluyor. Yeşil ile içiçe olmak da güzel ama deniz kıyısında olmak insana bambaşka bir huzur veriyor.
14 – KAYMAKDONDURAN ORMANI, BEYKOZ
Beykoz sahilinden 5 km mesafedeki Akbaba Köyü yolu üzerindeki bu ormanlık alanda ahşap masalarla donatılmış birden fazla piknik alanı mevcut. Sonbahar ve kış aylarında oldukça da sakin. İster doğanın kollarında güzel bir kahvaltı, ister orman yürüyüşü isterseniz de özel mangal alanlarında izin verilen mangal keyfi yapabilirsiniz. Sonbaharda kestane toplamak ve bolca sincaba rastlamak da mümkün. Beykoz sahilinde boğaz yürüyüşü sonrası piknik yapmak şeklindeki bir ikileme için de lokasyonu gayet uygun…
15 – YILDIZ PARKI
Beşiktaş ile Ortaköy arasında yer alan, İstanbul merkezindeki en büyük koru olan Yıldız Parkı ziyaretçilerine şehir merkezinde, muhteşem bir doğa ve renk cümbüşü sunuyor. Çadır Köşkü, Malta Köşkü ve Kır Kahvesi’nde yeme içme molası verebileceğiniz gibi, Yıldız Parkı boyunca sıralanmış piknik masalarında ya da ağaçlar altındaki çim alanda piknik imkanı da bulunuyor. Yıldız Parkı’na hem Beşiktaş Ortaköy yolu üzerindeki Çırağan Sarayı’nın karşısından, hem de Balmumcu’dan Ortaköy’e doğru uzanan Palanga Caddesi üzerinden giriş yapılabilir. Yıldız Parkı’na yaya girişi ücretsiz, araç girişi için ücret alınıyor.
Yıldız Parkı’na ulaşım, giriş ve kahvaltı fiyatları için tıklayın.
16 – KİRAZLIBENT TABİAT PARKI VE MESİRE ALANI
Bağcılar Belediyesi bünyesinde hizmet veren Kirazlıbent Tabiat Parkı ve Mesire Alanı Sarıyer İlçesi Belgrad ormanları içerisinde yer alıyor. Belgrad Ormanlarındaki 9 tabiat parkından biri olan Kirazlıbent ismini Osmanlı döneminde Kirazlıdere üzerine inşa edilmiş olan bentten alıyor. Kirazlıbent Tabiat Parkı’ndaki devasa ağaçlar altındaki ince patika yollarda doğa yürüyüşü yapmak, tahta piknik masalarında ailece ya da eş dost bir arada piknik yapmak oldukça keyifli oluyor. Kirazlıbent’te kamp yapma imkanı da bulunuyor.
Kirazlıbent Tabiat Parkı Ulaşım Bilgileri ve Giriş Ücretleri için tıklayın…
17 – FENERBAHÇE PARKI
Şehir merkezinde denizi ve yeşil alanı içiçe bulabileceğiniz ender yerlerden biri olan Fenerbahçe Parkı hem Anadolu yakasında, hem de Avrupa yakasında oturanların toplu taşıma ile dahi kolayca ulaşabileceği bir lokasyonda bulunuyor. Üç tarafı denizle çevrili ormanlık bir alan içindeki Fenerbahçe Parkı’nda denize nazır çimenlere yayılabilir, yine deniz manzaralı tahta masalarda piknik yapabilir ya da park bünyesindeki kafelerden faydalanabilirsiniz. Hafta sonu açık büfe kahvaltı severler için Cafe Romantika oldukça keyifli bir seçenek.
18 – ÇUBUKLU KORUSU, HİDİV KASRI
Üsküdar-Beykoz sahil yolu üzerinde, Kanlıca yakınlarındaki Çubuklu Korusu’nun içerisinde bulunan Hidiv Kasrı, her biri künyeli ve soy kütüğüne sahip ağaçlarla kaplı geniş bir koruluğa ve koru içinde güzel bir koşu ve yürüyüş yoluna sahip. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında muhteşem görseller sunan bu korulukta güzel bir doğa yürüyüşü yapabilir, Hidiv Kasrı’nda hafta sonu sunulan açık büfe kahvaltı ile kasrın tarihi dokusunun, bahçesindeki sincapların, cıvıl cıvıl kuş seslerinin ve köşkün mevsimine göre lalelerle ve güllerle dolu bahçesinin tadını çıkarabilirsiniz.
Hidiv Kasrı ulaşım ve kahvaltı detayları için tıklayın.
19 – FETHİ PAŞA KORUSU, ÜSKÜDAR
Sarayburnu’ndan başlayarak Ortaköy’e kadar uzanan muhteşem bir İstanbul manzarasına sahip olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Fethipaşa Sosyal Tesisleri, aynı adla anılan tarihi korunun huzur dolu atmosferinde misafirlerini ağırlıyor. Yüzlerce bitki ve ağaç türlerini barındıran bu yemyeşil koruda bir zamanlar Türk edebiyatçı ve düşünürlerinden Cemil Meriç’i de ağırlayan konak, günümüzde Fethipaşa Sosyal Tesisleri adıyla Boğaz manzarası eşliğinde restoran ve kahvaltı hizmeti sunuyor.Oldukça merkezi olan Fethipaşa Korusu İstanbul’da doğa içinde ailece ya da arkadaşlarla vakit geçirmek istediğinizde kolaylıkla ulaşılabilecek bir lokasyona sahip. Koru özellikle lale ve erguvan zamanı muhteşem görseller sunuyor.
Fethi Paşa Korusu ulaşım ve kahvaltı detayları için tıklayın.
20 – MİHRABAT KORUSU, KANLICA
İstanbul Anadolu Yakası’nın en güzel korularından biri olan Kanlıca sırtlarındaki Mihrabat Korusu hem ormanın içinde 3 kilometrelik bir yürüyüş parkuruna hem de karşı kıyıda Ortaköy sahili, Rumeli Hisarı, İstinye Koyu’na kadar uzanan muhteşem bir boğaz manzarasına sahip. Çam ağaçlarının sizi hayat dolu kokusuyla karşıladığı Mihrabat Korusu’nda kafe, restoran, özel davet ve organizasyon alanları, geniş bir otopark ve çocuk parkları bulunuyor.
Mihrabat Korusu Nerede? Nasıl Gidilir? Kahvaltı Detayları Nedir? tıklayın.
21 – NEZAHAT GÖKYİĞİT BOTANİK BAHÇESİ, ATAŞEHİR
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi Nerede? Nasıl Gidilir? Giriş Ücreti Nedir? tıklayın.
22 – KARABURUN LİMANI
İstanbul’da Avrupa Yakasında Gezilecek Doğal Yerler listesinde bulunan Karaburun Limanı, Çekmece göllerinin hizasına denk gelen Arnavutköy’e bağlı, yine Karadeniz kıyısında bir liman köyü. Avrupa Yakası’nda oturanlara daha yakın köyün uçsuz bucaksız bir kumsalı, HANIMELİ isimli meşhur bir balıkçısı var. Göktürk Kemerburgaz’a doğru yapılan yeni yol sebebiyle ulaşımı rahat olduğu için bu balıkçıya talep oldukça yoğun. Pazar yerine Cumartesi gitmeyi tercih etmenizi öneririm…
23 – TAŞDELEN MESİRE ALANI
Çekmeköy Taşdelen mevkiinde, şehirden çok da uzaklaşmadan orman havası alabileceğiniz, tahta masalarda ister kahvaltı pikniği yapabileceğiniz, isterseniz de kendi mangalınızı yakabileceğiniz sayfiye yeri. Adını Taşdelen kaynak sularından alan Meşe, Kayın ve Göknar ağaçlarıyla kaplı mesire alanı, 2000 dönüm kadar geniş bir alana yayıldığı ve masalar birbirine uzak yerleştirildiği için insanlarla iç içe olma sorunu yaşanmıyor.
Gezenti Anne’yi INSTAGRAM’DA takip etmek için tıklayın.
24 – KULİNDAĞ DAĞ EVİ
2. Köprü yolu üzerindeki Kavacık sapağından Riva’ya doğru giderken karşınıza çıkan Mahmut Şevket Paşa Köyü ayrımından ulaşılan Kulindağ, ormanlık bir vadinin yamacına kurulmuş bir dağ evi.
25 – BALLI KAYALAR TABİAT PARKI
Ballı Kayalar Tabiat Parkı gezisi için tıklayınız…
26 – DARICA HOBİT KÖYÜ
Yüzüklerin Efendisi serisisin meşhur karakterleri hobitlerin evlerini ziyâret etmeye ne dersiniz?
Darıca’da Şehit Er Gökhan Hüseyinoğlu Sahil Parkı içerisinde yer alan Hobbit köyünde farklı konseptlerde 15 tane hobit ev bulunuyor. Hobit evlerin dışında oyun parkları, piknik alanları, tenis, basket ve futbol alanlarınının da yer aldığı parka İstanbul Anadolu yakasından özel aracınızla yaklaşık 40 dakikada ulaşılıyor. Deniz kıyısındaki bu parkta sahil yolu ve 4 kilometrelik yürüyüş ve bisiklet parkuru da mevcut.
Darıca Hobit Köyü hakkındaki detaylar ve giriş ücreti için tıklayın.
İstanbul’a Yakın En Güzel 13 Tatil Yeri
İstanbul’a Yakın Hafta Sonu Gezilecek En Doğal 22 Yer
Beğenmenize çok sevindim.
Bu yerlere bisikletle gitmek pek mümkün olmadığından alternatifler aramak zorundayım 🙂
Çok güzel listeler derlemişsiniz 2 gündür sitenizde dolaşıp duruyorum 🙂 Elinize sağlık.
Böyle bilgilere çok ihtiyacımız var. Konu çocuk olduğunda hem araştırmaya vakit olmuyor hem de tavsiye çok önemli.
İstanbul Avrupa yakasında (veya çevresinde) yeşillik içinde bir tesis açılmıştı? Restoran olarak da işletilen? Doğal bir ortam? Sizin yayınlarınızda da görmüştüm ama ismini bir türlü bulamıyorum 🙂
çok güzel derlemişsiniz, 30 Ağustos için güzel fikirler 🙂
Beğenmenize sevindim.
Beğenmenize sevindim.
Harika tavsiyeler ve bilgiler için teşekkürler, iyi gezinmeler.. sevgiler…
İlginize teşekkür ederim.
Gerçekten faydalı bilgiler teşekkür ederim
Beğenmenize sevindim.
İstanbula 15 gün tattil düşünüyorum ve nereleri gezebilirim bu konuda bilgiye ihtiyacım vardı sitenizden kolaylıkla bilgiler edindim ellerinize sağlık
Rica ederim.
Sayenizde hafta sonlarim daha keyifli istanbuldan bir saat uzaklasmak gercekten iyi geliyo
Keyifli bir yazı olmuş, bir solukta okudum. Sitenizi takip ediyorum. Hayatınızda başarılar diliyorum.
Polonezköy ve Poyrazgöl güzelmiş. Hala öylemidir acaba oralar yakın zamanda gittinizmi?
İstanbul’da gezilecek görülecek her yer anlatılmış, elinize sağlık.
Çok güzel bir yazı
Çok güzel derlemişsiniz. Çok faydalı ve eğlenceli olmuş. Okurken oraları gezmiş kadar da olduk. Elinize sağlık.
Çok başarılı bir paylaşım olmuş. Şehrin karmaşasından kaçıp bazen nefes almak gerekiyor.
Kurban bayramında sayenizde gezilecek yer bulundu. Sağolun gezentianne.com admini.
güzel liste olmuş tek tek deneyeceğiz ama 21 aylık çocuklarla nasıl olacak acaba ?_?
Gayet iyi olur. Koyarsınız pusete, siz nereye o oraya:)
İstanbul’da uzun süredir yaşayan biri olarak sadece iş güzargahımda yer alan yerleri gezdiğimi söyleyebilirim. İstanbul’u İstanbulda kalmayanlar daha iyi geziyorlar, bu çok net 🙂