İstanbul’a Yakın En Güzel 13 Tatil Yeri

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin her tarafı doğa ve deniz ile çevrili, en özel şehri İstanbul’da yaşayanların yaz tatili yapması için çok uzaklara gitmesi gerekmiyor. İstanbul’a yakın, arabanızla veya toplu taşımayla ulaşabileceğiniz, en fazla bir iki saat mesafede muhteşem doğa güzelliklerine sahip pek çok tatil yeri bulunuyor. Gelin İstanbul’a yakın en iyi tatil yerlerine hep birlikte göz atalım.

 

1 – ŞİLE

İstanbul Anadolu yakasının Karadenizle buluştuğu ilçelerinden biri olan Şile yazın denizin ve güneşin tadını çıkarmanızı sağlayan plajları, piknik yapacağınız ormanlık alanları, yemyeşil doğası ile İstanbullular için muhteşem bir tatil alternatifi oluşturuyor. Tarihi Şile evleri, Şile Kalesi, Saklıgölü ve meşhur Şile bezi ile nam salmış bu sevimli ilçeye oldukça düzgün olan çevre yolu ile özel aracınız ile 1 saatten daha da kısa sürede ulaşılabiliyor. Uzunkum, Ağlayankaya ve Ayazma gibi Şile plajlarından günübirlik faydalanılabileceği gibi merkezindeki otel ve pansiyonlarda konaklayarak yaz tatili yapmak da oldukça keyifli oluyor.

ŞİLE


2 – AĞVA

“Uzaklarda arama, çünkü sen içimdesin!” tadındaki İstanbul’a yakın tatil destinasyonlarından Ağva yemyeşil ormanın içinde, nehir kenarında karmaşa ve gürültüden uzaklaşıp tüm problemlerinizi unutabileceğiniz bir yeryüzü cenneti. Ağva’da Göksu Nehri kıyısında yanyana inci gibi dizilmiş pek çok otel ve restoran bulunuyor. Genellikle romantik çiftlerin tercih ettiği bu otel ve restoranlarda nehir kıyısında köy kahvaltısı etmek, gündüz kano veya yunuslarla nehri gezmek, akşam mum ışığında romantik bir yemek Ağva’da tatilin olmazsa olmazı. İlkbahar ve sonbahar aylarında oldukça popüler olan Ağva’da yaz aylarında merkezde ve çevre koylarda plaj, deniz ve güneş üçlüsünün tadını çıkarmak da mümkün.

AĞVA


3 – KİLYOS

Avrupa yakasında oturanlar hafta sonları deniz tatili yapabileceği en yakın yer olan Kilyos İstanbul Avrupa yakasının Karadenizle buluştuğu noktada yer alıyor. Şehir merkezine yaklaşık 30 km metre mesafade olan Kilyos’a Bahçeköy orman yolu içinden geçilerek ulaşılıyor. Kilyos yolu üzerindeki ormanlık alanlarda et mangal veya kiremitte alabalık keyfi için mola verebileceğiniz kır lokantaları da bulunuyor ancak İstanbul’un en uzun ve en temiz sahil şeridi unvanına sahip Kilyos deyince ilk akla Kilyos Plajları geliyor. Kilyos’ta halk plajlarının yanı sıra beach club olarak isimlendirilen ve giriş ücreti ödeyerek girebileceğiniz pek çok plaj bulunuyor. Bu plajlarda yüzme, güneşlenme ve yeme içmenin yanısıra  deniz sörfü, uçurtma sörfü (kiteboard) gibi su sporları imkanları da mevcut.

KİLYOS

 

4 – RİVA

Anadolu Hisarı ve Şile arasında yer alan Riva’ya 2. Köprü yolundaki Kavacık sapağından dönüldükten sonra yarım saatte ulaşılıyor. Yaz aylarında deniz kum güneş üçlüsüne Anadolu yakasından en kısa sürede kavuşulan plajlara sahip olan Riva’da baharda ve güneşli kış günlerinde bile kumsalda oturup dalgaların sesini dinlemek oldukça huzur verici. Riva Deresi’nin Karadeniz ile buluştuğu noktadaki kafe ve restoranlarda kahvaltı keyfi ya da meze ve balık ziyafeti de eklenirse değmeyin keyfinize. Riva’da Şile’deki gibi uzun kumsallar, çeşit çeşit beach clublar bulunmasa da merkezdeki Riva Halk Plajı ve hemen yan koyda, Elmasburnu Tabiat Parkı içerisindeki Elmaskaya Plajı denizseverleri ağırlıyor. Hafta sonu, özellikle de Pazar günü çok yoğun olan Riva plajlarını hafta içi tercih etmekte fayda var.

RİVA


5 – SAPANCA

Yaz aylarında denize girerek serinlemek yerine ağaçların gölgesinde serinleyerek tatil yapmayı tercih edenlerin gözdesi Sapanca yeşile ve doğaya hasret İstanbulluların hafta sonu kaçış noktası durumunda. Hem Maşukiye’de dere ve şelaleler etrafındaki alabalık tesisleri, hem Sapanca Gölü kıyısındaki kafe ve restoranlar hafta sonları İstanbul’dan, İzmit’ten, Sakarya’dan gelen doğaseverlerle dolup taşıyor.

Günübirlik doğa gezilerinin yanısıra son dönemde pandeminin de etkisiyle Sapanca’da yoğunlaşan doğa içindeki bungalov evlerde konaklamak oldukça popülerleşti.  Orman içerisindeki bu ahşap villa tipi kulübeler hem romantik çiftlerin, hem çocuklu ailelerin, hem de arkadaş gruplarının tatil tercihi haline geldi. İçerisinde mutfak da olan bu evlerde kendinizin pişirip kendinizin yeme imkanınızın da oluşu doğanın kalbinde ekonomik bir tatil yapma imkanı verdi.

SAPANCA BUNGALOV

 

6 – POLONEZKÖY

Doğa ile iç içe tatil yapmayı seven aileler için İstanbul’un arka bahçesi konumunda yeşilin, ormanın korunduğu nadir yerlerden biri Polonezköy. Osmanlı İmparatorluğu zamanında koruma altına alınmış Polonya halkının kurduğu bu köye Fatih Sultan Mehmet Köprüsü üzerindeki Kavacık sapağından sapılıp Acarkent’i geçtikten sonra, Polonezköy tabelalarını takip edilerek ulaşılıyor. Köy meydanındaki kahvede çayınızı kahvenizi yudumlamak, Polonezköy Tabiat Parkı’nda doğa yürüyüşü sonrası pek çoğu muhteşem vadi manzarasına sahip kır lokantalarında hamaklarda sallanmak, köy kahvaltısı yapmak ya da kendin pişir kendin ye olayına girmek oldukça keyifli oluyor. Polonezköy’de konaklamak için Leonardo, Adampol, Stella gibi otel, pansiyon ve köy evleri de bulunuyor. Meryem Ana Kilisesi, Arıcılık Müzesi, Ağaç oymacılığı açık hava sergisi, Zofia Teyze’nin köy evi Polonezköy’de gezilecek yerler arasında yer alıyor.

POLONEZKÖY

 

7 – BÜYÜKADA

Prens Adaları olarak da bilinen İstanbul açıklarındaki adaların en büyüğü olan Büyükada,İstanbul’a bir vapur mesafesindeki konumuyla İstanbul’dan en keyifle ulaşılan tatil beldesi. Büyükada tatili adaya ulaştığınızda değil, vapura binip martılar eşliğinde yolculuk yaparken başlıyor. Vapurdan indiğinizde ise Ada size İstanbul’da olduğunuzu tamamen unutturuyor. Prinkipo dondurmacısından dondurmanızı alıp tarihi köşkler arasında, yemyeşil bir doğada yürüyüş yapmak, bisiklet kiralamak, Aya Yorgi manastırına tırmanmak, çarşısında midye tava-bira yapmak, ya da sahildeki balıkçılarda daha uzun uzadıya takılmak… Büyükada’da yapılacak şeyler çok, Ada’da mütevazi pansiyonlardan butik otellere farklı konaklama seçenekleri de bulunuyor. Büyükada’da yaz tatili için halk plajları ve beach clublar olmak üzere pek çok plaj da mevcut. 

BÜYÜKADA


8 – BURGAZADA

Prens Adaları’nın küçük prensi Burgazada Büyükada’nın kalabalığından hoşlanmayanlar için daha sakin bir ada alternatifi. Sait Faik Abasıyanık romanlarına konu olan bu adada karşınızda Heybeliada ve Kınalıada manzarası ile yeşillikler içinde bir tatil geçirmeniz mümkün. Kızılçam ormanıyla kaplı adadaki ağaçların bir kısmı 2003 yılında çıkan bir yangında kaybedilmiş olsa da, sakinliği, çam ormanları, güzel sahili ve tarihini yansıtan ahşap evleri ile İstanbul’un en sevilen adalarından biri olarak yerini koruyor. Büyük ada gibi şehrin kaosuna sadece bir vapur mesafesinde bulunan Burgazada’nın iskeleden çarşıya, çarşıdan plajlara yürüyerek rahatlıkta ulaşabileceğiniz çok kompakt bir yapısı var. Gezinize bir Burgazada klasiği olan Ergün Pastanesi’nde çıtır hamurlu ve taze kremalı vişneli ve çilekli milföy yiyerek başlayabilir, yürüyerek ya da bisiklet kiralayarak adanın Düşler sahili, Çamakya Plajı, Madam Martha Koyu ve Kalpazankaya gibi koyları keşfedebilirsiniz. Burgazada otel tavsiyem için tıklayın.

BURGAZADA

 

9 – SİLİVRİ

Turistik sahili, feneri, yoğurdu, köftesi, ayçiçek tarlaları ile İstanbul karmaşasından uzaklaşıp Trakya ruhunu hissetmeye başlayacağınız, bir dönemin en popüler yazlıkçı beldesi Silivri. Mimar Sinan Köprüsü, Silivri Kalesi, Selimpaşa Tarihi Evleri ve Piri Mehmet Paşa Külliyesi ile tarihi değerleri de barındıran bir ilçe Silivri. Yaz aylarında hala oldukça popüler olan Silivri sahili boyunca uzanan Gümüşyaka Plajı ve Papatya Plajı gibi ücretsiz halk plajlarına ve çocuklar için uygun dalgasız, temiz ve sığ bir denize sahip. Pansiyondan tatil köyüne pek çok konaklama seçeneği bulunan Silivri Avrupa yakasında oturanlar için keyifli bir tatil seçeneği oluşturuyor. Tarihi Köfteci Osman’da Silivri köftesi yemek, Selimpaşa limanında balık ziyafeti çekmek Silivri gezisinin olmazsa olmaları. 

SİLİVRİ

 

10 – KIYIKÖY

Kırklareli’nin Vize ilçesine bağlı KIYIKÖY, İstanbul’daki Kilyos, Riva, Şile, Ağva benzeri yemyeşil ormanları ve berrak denizi ile güzel bir Karadeniz kasabası. Kazan Deresi ve Pabuç Deresi’nin Karadeniz ile buluştuğu yerde kurulmuş olan Kıyıköy’de iki ayrı plaj bulunuyor. Bu bölge 1. derece doğal sit alanı olarak koruma altına alınmış. Kazan ve Pabuç Dereleri’nde alabalık, sazan ve kefal gibi tatlı su balıkları avlanabiliyor. Küçük bir motor ya da kayık kiralayarak dere üzerinde gezinti yapmak oldukça keyifli oluyor. Bahar ayları için çok keyifli trekking parkurlarına sahip Kıyıköy’e günübirlik gezi düzenleyen pek çok tur şirketi var. İster bunları katılıp rehber eşliğinde trekking yapabilir, ister özel aracınızla gidip bu bakir köyün doğal güzelliklerini kendiniz keşfedebilirsiniz.

KIYIKÖY

 

11 – İĞNEADA

Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı, Kıyıköy gibi Trakya’nın Karadeniz sahilinde bir belde olan İğneada İstanbul’a yaklaşık 220 km mesafade bulunuyor. İğneada İstanbul’a çok yakın olmasa da tipik Karadeniz beldelerinden çok daha sıradışı doğal güzellikler vadediyor. İğneada’nın eşsiz güzellikleri arasında içinden yer altı nehirleri akan Dupnisa Mağarası, gölet içerinde orman olarak tarif edebileceğim Longoz Ormanları, tazecik Karadeniz balıklarının tadına bakabileceğiniz İğneada Liman’ı ve yazın tertemiz denizin keyfini süreceğiniz 22 kilometre uzunluğunda bakir İğneada kumsalları… İstanbul’dan uzaklaştıkça daha da belirginleşen Trakya ruhu da cabası…

İĞNEADA


12 – KERPE

Karadeniz’in Bodrum’u olarak anılan Kocaeli’nin Kandıra ilçesine bağlı şirin bir tatil beldesi olan Kerpe’nin böyle anılması için iki sebep var. Birincisi sırtını çam ormanlarına dayamış kapalı bir koyda kurulduğundan dolayı Karadeniz’in en hırçın zamanlarında bile Kerpe’nin denizi Kuzey Ege gibi gayet sığ, masmavi, durgun ve berrak. İkinci sebep ise Kerpe diğer Karadeniz sahillerinden daha modern olması. Bir dönem gençliğin ve eğlencenin nabzı burada atıyordu, halen de insan kalitesi anlamında net bir fark hissediliyor. Kerpe’ye İstanbul’dan Ankara yönündeki TEM otoyolunu kullanıp, İzmit’te Kandıra yoluna saparak 2 saatte ulaşılıyor. Kerpe’de deniz kıyısında pek çok kafe restoran, konaklamak için otel ve pansiyonlar bulunuyor. Denize sıfır konumu ve butik hizmet anlayışıyla Alya Butik Otel diğerleri arasında bir adım öne çıkıyor.

KERPE


13 – CEBECİ

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenmiş uçsuz bucaksız kumsalında şezlong, şemsiye, kabin ve duşların bulunduğu Cebeci sahili yaz aylarında İstanbul’dan fazla uzaklaşmadan günübirlik ya da hafta sonu yapılacak deniz tatili için ideal. Kerpe ve Kefken’in komşusu Cebeci’nin denizi oldukça temiz, kıyıları kumluk ve sığ, çocuklar için oldukça uygun. Mavi bayraklı plajı oldukça geniş ve uzun olduğu için, bayram dönemlerinde dahi herkes için  yüzebileceği ve güneşlenebileceği bir alan bulunuyor. İstanbul’dan TEM otoyolunu kullanarak özel aracınız ile yaklaşık 2.5 saatte ulaşılabilen Cebeci’ye Harem’den Gürkan Turizm ile Kandıra’ya, Kandıra’dan da Kefken-Cebeci dolmuşları ile ulaşmanız mümkün. 

CEBECİ

 

Gezenti Anne’yi İnstagram’da takip etmek için tıklayın.

 

1 Comment

  • Serdar Kural dedi ki:

    İstanbul’dan hafta sonu kaçamağı yapabileceğimiz harika bir liste hazırlamışsınız. Öncellikle ellerinize ve emeklerinize sağlık 🙂 Biz burada yer alan listeden bakarak Kıyıköy’e gittik ve gerçekten huzur bulduk. Gitmek isteyen herkese Kıyıköy’ü öneririm.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir