1 – ÇUBUKLU KORUSU, HİDİV KASRI
Üsküdar-Beykoz sahil yolu üzerinde, Kanlıca yakınlarındaki Çubuklu Korusu’nun içerisinde bulunan Hidiv Kasrı, her biri künyeli ve soy kütüğüne sahip ağaçlarla kaplı geniş bir koruluğa ve koru içinde güzel bir koşu ve yürüyüş yoluna sahip. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında muhteşem görseller sunan bu korulukta güzel bir doğa yürüyüşü yapabilir, Hidiv Kasrı’nda hafta sonu sunulan açık büfe kahvaltı ile kasrın tarihi dokusunun, bahçesindeki sincapların, cıvıl cıvıl kuş seslerinin ve köşkün mevsimine göre lalelerle ve güllerle dolu bahçesinin tadını çıkarabilirsiniz.
Hidiv Kasrı ulaşım ve kahvaltı detayları için tıklayın.
2 – FETHİ PAŞA KORUSU, ÜSKÜDAR
Sarayburnu’ndan başlayarak Ortaköy’e kadar uzanan muhteşem bir İstanbul manzarasına sahip olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Fethipaşa Sosyal Tesisleri, aynı adla anılan tarihi korunun huzur dolu atmosferinde misafirlerini ağırlıyor. Yüzlerce bitki ve ağaç türlerini barındıran bu yemyeşil koruda bir zamanlar Türk edebiyatçı ve düşünürlerinden Cemil Meriç’i de ağırlayan konak, günümüzde Fethipaşa Sosyal Tesisleri adıyla Boğaz manzarası eşliğinde restoran ve kahvaltı hizmeti sunuyor.Oldukça merkezi olan Fethipaşa Korusu İstanbul’da doğa içinde ailece ya da arkadaşlarla vakit geçirmek istediğinizde kolaylıkla ulaşılabilecek bir lokasyona sahip. Koru özellikle lale ve erguvan zamanı muhteşem görseller sunuyor.
Fethi Paşa Korusu ulaşım ve kahvaltı detayları için tıklayın.
3 – MİHRABAT KORUSU, KANLICA
İstanbul Anadolu Yakası’nın en güzel korularından biri olan Kanlıca sırtlarındaki Mihrabat Korusu hem ormanın içinde 3 kilometrelik bir yürüyüş parkuruna hem de karşı kıyıda Ortaköy sahili, Rumeli Hisarı, İstinye Koyu’na kadar uzanan muhteşem bir boğaz manzarasına sahip. Çam ağaçlarının sizi hayat dolu kokusuyla karşıladığı Mihrabat Korusu’nda kafe, restoran, özel davet ve organizasyon alanları, geniş bir otopark ve çocuk parkları bulunuyor.
Mihrabat Korusu Nerede? Nasıl Gidilir? Kahvaltı Detayları Nedir? tıklayın.
4 – NEZAHAT GÖKYİĞİT BOTANİK BAHÇESİ, ATAŞEHİR
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi Nerede? Nasıl Gidilir? Giriş Ücreti Nedir? tıklayın.
5 – POLONEZKÖY
Doğa ile iç içe olmayı seven aileler için İstanbul’un arka bahçesi konumunda yeşilin, ormanın korunduğu nadir yerlerden biri Polonezköy. Osmanlı İmparatorluğu zamanında koruma altına alınmış Polonya halkının kurduğu bu köye Fatih Sultan Mehmet Köprüsü üzerindeki Kavacık sapağından sapılıp Acarkent’i geçtikten sonra, Polonezköy tabelalarını takip edilerek ulaşılıyor. Köy meydanında kahvede çayınızı kahvenizi yudumlamak, Polonezköy Tabiat Parkı’nda doğa yürüyüşü sonrası kır lokantalarından birinde köy kahvaltısı yapmak ya da kendin pişir kendin ye olayına girmek oldukça keyifli oluyor.
Polonezköy’de benim favori mekanım ise Stella. Tepeden ormana hakim manzarası, yemyeşil ambiyansı ve orman yoluna direkt bağlantısı ile bence bölgedeki benzerlerinden bir adım önde. Günübirlik gezilerinizde, orman yürüyüşü sonrasında kahvaltı edebilir, yada mekandan etinizi, salatanızı, patatesinizi alıp, hazırladıkları mangalda kendiniz pişirip kendiniz yiyebilir, çimlere ya da hamaklara yayılıp güneşin tadını çıkarabilirsiniz.
Polonezköy’deki Diğer Kahvaltı Mekanları ve Fiyatları için tıklayın.
6 – ANADOLU KAVAĞI, YOROS KALESİ, POYRAZKÖY
Her ne kadar hafta sonları fazla kalabalık olsa da erken yola çıkıldığında doğada keyifle gezilebilecek bir rota. Yoros Kalesi’ni gezip tepeden boğazı izledikten sonra Kale’den Kavak’a doğru uzanan yokuş üzerinde stepler halinde konumlandırılmış Yoros Kafe’de panoramik manzara eşliğinde kahvaltı edebilir, tahta salıncaklara binebilir, üzerine Kavak’ta dondurma veya waffle keyfi yapabilirsiniz.
Siz de ‘En güzel kahvaltı benim evde hazırladığım kahvaltıdır’ diyenlerdenseniz kahvaltı sonrası yollara dökülüp Yoros Kalesi’ni gezdikten sonra Anadolu Kavağı’nda denize nazır balık keyfi yapabilirsiniz. Yosun Restoran‘da midye tava ve patates güzel bir alternatif. Yemek sonrası Poyrazköy’e doğru uzanıp kumsalda yürüyüş yapmak keyifli olabilir. Güneşli günlerde Poyrazköy balıkçılarının kumsalın yanı başındaki masaları da geç öğle yemeği için değerlendirilebilir.
7 – SAKLIGÖL / ŞİLE
Ümraniye’den Şile yönüne sapıldıktan sonra yaklaşık 1 saatte ulaşılan Şile de yazın günübirlik gezilerde deniz, kum, güneş üçlüsü için kolay ulaşılabilir bir alternatif. Deniz sezonu dışında da gidildiğinde kumsalda deniz havası alabilir, limanda yürüyüş yapıp balıkçıya dönüştürülmüş teknelerde balık yiyebilir ya da evde akşam yemeği için liman balıkçılarından taze balık alabilirsiniz. Diğer bir alternatif de ana yoldan Şile merkezin tam tersi yöne sapıp, Saklıgöl yolu üzerindeki bahçelerde gözleme ayran keyfi sonrasında Saklıgöl’e ulaşıp göl etrafında trekking yapmak. Güzel manzaralar eşliğinde yapılan yolculuk sonrası ulaşılan, ormanın içine saklanmış bu gölün manzarası gerçekten etkileyici. Buradaki tek tesis olan Saklıgöl Kafe’de de isterseniz restoran servisinden faydalanabilir, isterseniz masa ve mangal kiralayabilirsiniz.
Şile kahvaltı mekanları ve güncel fiyatları için tıklayın.
8 – KAYMAKDONDURAN ORMANI, BEYKOZ
Beykoz sahilinden 5 km mesafedeki Akbaba Köyü yolu üzerindeki bu ormanlık alanda ahşap masalarla donatılmış birden fazla piknik alanı mevcut. Sonbahar ve kış aylarında oldukça da sakin. İster doğanın kollarında güzel bir kahvaltı, ister orman yürüyüşü isterseniz de özel mangal alanlarında izin verilen mangal keyfi yapabilirsiniz. Sonbaharda kestane toplamak ve bolca sincaba rastlamak da mümkün. Beykoz sahilinde boğaz yürüyüşü sonrası piknik yapmak şeklindeki bir ikileme için de lokasyonu gayet uygun…
9 – FENERBAHÇE PARKI
Şehir merkezinde denizi ve yeşil alanı içiçe bulabileceğiniz ender yerlerden biri olan Fenerbahçe Parkı hem Anadolu yakasında, hem de Avrupa yakasında oturanların toplu taşıma ile dahi kolayca ulaşabileceği bir lokasyonda bulunuyor. Üç tarafı denizle çevrili ormanlık bir alan içindeki Fenerbahçe Parkı’nda denize nazır çimenlere yayılabilir, yine deniz manzaralı tahta masalarda piknik yapabilir ya da park bünyesindeki kafelerden faydalanabilirsiniz. Hafta sonu açık büfe kahvaltı severler için Cafe Romantika oldukça keyifli bir seçenek.
10 – TAŞDELEN MESİRE ALANI
Çekmeköy Taşdelen mevkiinde, şehirden çok da uzaklaşmadan orman havası alabileceğiniz, tahta masalarda ister kahvaltı pikniği yapabileceğiniz, isterseniz de kendi mangalınızı yakabileceğiniz sayfiye yeri. Adını Taşdelen kaynak sularından alan Meşe, Kayın ve Göknar ağaçlarıyla kaplı mesire alanı, 2000 dönüm kadar geniş bir alana yayıldığı ve masalar birbirine uzak yerleştirildiği için insanlarla iç içe olma sorunu yaşanmıyor.
11 – KULİNDAĞ DAĞ EVİ
2. Köprü yolu üzerindeki Kavacık sapağından Riva’ya doğru giderken karşınıza çıkan Mahmut Şevket Paşa Köyü ayrımından ulaşılan Kulindağ, ormanlık bir vadinin yamacına kurulmuş bir dağ evi.
12 – BALLI KAYALAR TABİAT PARKI
Ballı Kayalar Tabiat Parkı gezisi için tıklayınız…
13 – DARICA HOBİT KÖYÜ
Yüzüklerin Efendisi serisisin meşhur karakterleri hobitlerin evlerini ziyâret etmeye ne dersiniz?
Darıca’da Şehit Er Gökhan Hüseyinoğlu Sahil Parkı içerisinde yer alan Hobbit köyünde farklı konseptlerde 15 tane hobit ev bulunuyor. Hobit evlerin dışında oyun parkları, piknik alanları, tenis, basket ve futbol alanlarınının da yer aldığı parka İstanbul Anadolu yakasından özel aracınızla yaklaşık 40 dakikada ulaşılıyor. Deniz kıyısındaki bu parkta sahil yolu ve 4 kilometrelik yürüyüş ve bisiklet parkuru da mevcut.
Darıca Hobit Köyü hakkındaki detaylar ve giriş ücreti için tıklayın.
Gezenti Anne’yi İnstagram’da takip etmek için tıklayın.
İstanbul’a Yakın En Güzel 13 Tatil Yeri
İstanbul’a Yakın Hafta Sonu Gezilecek En Doğal 22 Yer