Geçtiğimiz Nisan ayında çocuklarımızla ziyaret ettiğimiz ve aile boyu hayran kaldığımız Pamukkale yine beni çağırıyor ve ben de sorgusuz sualsiz kabul ediyorum. Travertenler ile tekrar buluştuğum bu gezide bölgenin en köklü oteli Richmond Pamukkale’de çok keyifli bir konaklama deneyimi yaşıyorum. Otele ilk girdiğim andan itibaren yoğun ama yormayan bir ilgi ile sarıp sarmalanıyor, odamda hoş bir hoş geldin sürprizi ile karşılaşıyorum. Pamukkale’de otel tavsiyesi RICHMOND Otel Pamukkale hakkındaki yorumlarıma gelecek olursak…
Birbirinden leziz mezelerle dolu akşam yemeği menümüzde yanık yoğurt ile tanışıyorum. İlk tadımda dibi tutmuş sütten mayalanmış yoğurt intibası uyandırsa da, bir süre sonra çatalımın ucuyla biraz daha, biraz daha almaktan kendimi alamıyorum. 🙂
Ve DENİZLİ KEBABI. Bir önceki Pamukkale keşfimizde damağımda iz bırakmış, İstanbul’da olmadığı için hayıflandırmış muhteşem lezzet. Richmond Pamukkale’de Denizli kebabına kavuşuyor, lezzetler arasında dolaşıyorum. Bir önceki gezimdeki damak çatlatan Denizli kebabı deneyimim için tıklayın…
Ertesi sabah, Richmond Pamukkale’nin yenilenmiş odalarında geçirdiğimiz konforlu bir konaklama deneyiminin ardından, travertenlerin hemen altındaki Naturel Park’ta kaz ve ördek kardeşlerimizle buluşuyoruz. 🙂 Rehberimiz eşliğinde Karahayıt köyünü ve kırmızı travertenleri, Hieropolis antik kentini ve Antik havuzu, travertenleri, Laodikya antik kentini geziyoruz. Mevsim itibari ile bu kez antik havuza giremesem de bölgedeki en sevdiğim nokta yine burası oluyor.
Otelimizde aldığımız Türk mutfağından örneklerin sunulduğu leziz bir öğle yemeği sonrası kendimizi otelin bünyesindeki kapalı termal havuzun şifalı sularına bırakıyoruz. ‘Mutluluk yoktur, mutlu anlar vardır’ sözünü hatırlatan gezinin en keyifli dakikalarındayız. Bitiyor mu? Bitmiyor. Pelte olmuş bünyeyi masaj salondaki hünerli ellere teslim ediyor, hiç bitmesin istediğimiz bir başka zaman dilimi içerisine giriveriyoruz.
Dönüş vakti yaklaşıyor. Güzel yerlere veda etmek zorluyor ama elden birşey gelmiyor. Artık arkadaş gibi olduğumuz Richmond personeli ile vedalaşıyor, havaalanına doğru yola koyuluyoruz. Bir başka gezi rotasında buluşmak üzere sizleri Pamukkale’de Gezilecek Yerler yazımla başbaşa bırakıyorum. 🙂