OSLO GEZİ REHBERİ
Ilık bir sonbahar sabahı çocuklarımız ile birlikte Londra’dan Oslo’ya uçuyor, benim 43. , çocukların 12.ülkesi Norveç’in başkentini keşfe başlıyoruz. Rygee Havaalanı’ndan şehir merkezine 45 dakikalık bir tren yolculuğu ile ulaşıyoruz. Tren ücreti kişi başı 160 Kron (53TL), çocuklar ücretsiz. Tren istasyonundan çıkar çıkmaz bizi şehrin en ünlü caddesi Karl Johans Gate karşılıyor. İlk günümüzde Oslo’da gezilecek yerler listemizdeki Akershus Şatosu’nu, Aker Köprüsü’nü ve Nobel Barış Merkezi’ni keşfediyoruz.
Oslo ile ilgili ilk intibamız, büyük şehir karmaşasının burada olmayışı. Dingin ve huzurlu hali bizi çabucak sarıp sarmalıyor, kurumuş dallar ve sarı yapraklarla bezenmiş sokaklarında hüşu içerisinde ilerliyoruz.
1-AKERSHUS ŞATOSU
İlk hedefimiz Oslo Gezilecek Yerler listemizin ilk sıralarındaki Akershus Şatosu. Şato Oslo’nun merkezini deniz tarafından boylu boyunca sarmalamış Akershus Kalesi’nin içerisinde. Kalenin iç kısmı da, manzarası da oldukça etkileyici. Surlar boyunca ilerliyor, Oslo marina bölgesine ulaşıyoruz.
Hava İngiltere’den bile serin mi ne? Tavsiye üzerine Oslo’nun Starbucks’ı Kaffeberinniert’te kahve ve sıcak çikolata molası veriyoruz. Kahve ve sıcak çikolata 40’ar Kron. Kronu 3’e bölerek TL karşılığını hesaplıyoruz.
2-AKER BRYGGE
Marina boyunca yürüyüp, Nobel Barış Merkezi’ni geçtikten sonra bizi Oslo’nun en hareketli ve popüler bölümlerinden biri olan Aker Brygge karşılıyor. Şehrin modern yüzü olan bu bölgede, kıyı boyunca sıralanmış onlarca kafe ve restoran bana davetkar bakışlar fırlatıyor.?
3-RESTAURANT FISKIERT
Oysa biz Aker Brygge ile vedalaşıp rotamızı şehrin içine doğru çeviriyor, methini çokça duyduğum balıkçı Fiskiert ile buluşuyoruz. Fiskiert’in meşhur balık çorbasının görseli damağımda bıraktığı izi anlatmaya yetmiyor, Fiskeriet hakkında düzülen methiyeleri hakediyor, bu lezzette bir balık çorbası içmeniz için muhtemelen Oslo’ya gelmeniz gerekiyor. Aslında balık satışı yapılan bir dükkan olan Fiskeriet’te muhteşem lezzetleri tadabilmemiz için neyseki üç beş masa koymuşlar, soğuk Oslo gecelerinde içimizi ısıtmışlar. (Balık çorbası: 160 Kron)
Çocuklar Fiskeriet’i restorana benzetemeyip ‘Bu akşam gideceğimiz retoran bu mu?’ diye dudak bükünce bu kez rotamızı boyama kitabı ve pastel boya veren cinsten bir restorana TGI Fridays’e çeviriyoruz. Oslo’da daha ilk günden 5 şubesini gördüğümüz TGI Fridays’in menşeini bilmesek meşhur bir Norveç zinciri sanacağız.? Ünlü Norveç burgerini! ve soslu tavuk kanatlarını itinayla silip süpürüyor, çevreye verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileyip TGI ile vedalaşıyoruz. (Hamburger 190, bira 70 Kron)
Karl Johans Gate’i (Norveççede gate kapı değil cadde demekmiş bu arada) boylu boyunca son kez geçip otelimize dönüyoruz. Konakladığımız Vandrerhjem Central çok merkezi lokasyonu, küçük ama işlevsel gıcır gıcır oda ve banyosu, minimal ama kaliteli kahvaltısı ile şimdiye dek kaldığım pek çok otelden daha güzel. 4 kişi gecelik 100 Euro’ya denk gelen kahvaltı dahil fiyatı ile Oslo gibi pahalı bir şehir için gözüm kapalı tavsiye edebileceğim bir yer.
Norveç, Oslo Gezi Rehberi 2. gün için tıklayın…
Cok guzel ozetlemissin
Teşekkür ederim.
Çok teşekkürler