1 – GURME LEZZETLER DOLU BİR OTOBÜSLE LONDRA’YI GEZMEK
Londra’da görülmesi gereken yerlerin pek çoğunu bir arada görebileceğiniz, Hem gezmeyi hem yemeyi sevenler için muhteşem bir konsept. Üstü camla kaplı bir otobüsle Londra’nın tarihi ve turistik yerlerini gezerken Fransız şef tarafından hazırlanan öğle menüsünün keyfini sürebileceğiniz Bustronome London turları bana kalırsa Londra’da yapılacaklar listesinde en önde yer alıyor. 5 çayı ve akşam yemeği versiyonları da bulunan bu gurme gezinin detayları için tıklayın.
2 – LONDON EYE’A BİNMEK
Londra’nın en önemli simgelerinden biri olan London Eye, Thames Nehri’nin pek çok noktasından görülebilen 120 metre çapında dev bir dönme dolap. London Eye’ın camekan kabinleri de kendi gibi devasa, yaklaşık 20 kişi binebiliyor. Kişi başı 25 £ olan London Eye tam iki tur dönüyor ve toplamda yarım saat sürüyor. Tur sonrası 4D salonda yayınlanan Londra hakkındaki kısa filmi izlemek de ödediğiniz ücrete dahil. London Eye’a Waterloo metro istasyonunda indikten sonra 7 dakika yürüyerek ulaşılıyor.
3 – GÖKYÜZÜNDE BİR BAHÇE, SKY GARDEN’A ÇIKMAK
Londra ayaklarımın altında!⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
Bulutların arasında, şehrin en yüksek bahçesinde, Londra’yı 360 derecelik bir açıyla izlemeye ne dersiniz? Sky Garden’a ücretsiz giriş için tek yapmanız gereken birkaç hafta önceden online rezervasyon yapmak. Londra Köprüsü’ne çok yakın bir konumda bulunan bir gökdelenin tepesindeki SKY GARDEN’a metro ile Central Line’dan Bank durağında inilerek ulaşılıyor.
4 – TOWER BRIDGE’DEN GEÇMEK (KULE KÖPRÜSÜ)
Thames Nehri üzerindeki en güzel köprü olan, Londra’nın ikonik sembollerinden Tower Bridge genellikle London Bridge ile karıştırılıyor. 1800’lü yılların sonlarında inşa edilmiş köprü açılıp kapanan bir yapıya sahip. Köprü Londra merkezinin doğusunda kalıyor ve Tower Hill metro istasyonunda inip, Tower of London’ın önünden yürüyerek ulaşılabiliyor. Köprü hem araç hem de yaya trafiğine açık ve geçiş ücretsiz. Tower of London tarafından başlayıp köprüyü geçtikten sonra solunuzda kalan şehir parkında Tower Bridge manzarasına nazır dinlenip dondurma yemek oldukça keyifli oluyor.
Ayrıca köprünün ortasındaki kulelere çıkıp Thames’i cam zeminden izlemek isterseniz büyükler için 8,6 £, çocuklar için ise 3,7 £ ödemeniz gerekiyor.
5 – HYDE PARK VE SPEAKER’S CORNER‘I GÖRMEK (KONUŞMACI KÖŞESİ)
Londra demek uçsuz bucaksız parklar demek. Londra parkları demek sincaplar, tilkiler, geyikler, göletler, ördekler, yemyeşil çimenler, birbirinden renkli ağaçlar, kafeler, piknik alanları, koşu ve yürüyüş parkurları demek.
Londra parkları arasında en çok bilineni ise hiç kuşkusuz ki Hyde Park. Hyde Park öyle büyük bir park ki 5 farklı metro istasyonundan, 5 farklı kapıdan girilerek ulaşılabiliyor. Hyde Park’ta elinizle sincapları ve ördekleri besleyebilir, Hyde Park’ın kalbindeki dev gölette pedalla çevrilen botlardan kiralayarak bir nevi sandal sefası yapabilirsiniz. Yine bu göl etrafında bulunan kafelerin tahta banklarında oturup birşeyler yiyip içmek de oldukça keyifli. Hyde Park’ın kuzeydoğusunda bulunan ve 100 ü aşkın yıldır ülkedeki ifade özgürlüğün simgesi olan Speaker’s Corner’a uğramayı unutmayın.
6 – KENSINGTON GARDENS (KENSINGTON BAHÇELERİ)
Bir dönem Kensington Sarayı’nın özel bahçesi konumunda bulunan Kensington Gardens, günümüzde Hyde Park gibi Birleşik Krallık Monarşisi’ne ait olup da halka açık olan parklar arasında yer alıyor. Kensington Gardens, Hyde Park’ın hemen batısında bulunuyor. Metro ile ulaşmak istediğinizde Central Line’a binip Lanchaster Gate durağında inmeniz gerekiyor.
7 – GÖKYÜZÜNDE ÖĞLE YEMEĞİ DENEYİMİ, LONDON IN THE SKY
Öğle yemeğinizi gökyüzünde almaya ne dersiniz?
İnsanoğlunun hayal gücü yaratıcılıkta sınır tanımıyor. London In The Sky yeryüzünde yemek yemeği sıradan bulanları gökyüzünde ağırlıyor. Londra’yı yaz aylarında ziyaret ederseniz, bu sıradışı deneyimi de mutlaka denemelisiniz. London In The Sky O2 Arena’da yer alıyor, Jubilee Line’ı kullanıp North Greenwich durağında indikten sonra 2 dakika yürüyüş mesafesinde yer alıyor.
8 – NATURAL HISTORY MUSEUM (DOĞA TARİHİ MÜZESİ)
Londra’da girişi ücretsiz olan pek çok müze bulunuyor. Bunlardan üçü (Doğa Tarihi Müzesi, Bilim Müzesi, Victoria Albert Müzesi) Müzeler bölgesi diye tabir edilen, güney Kensington bölgesinde yer alıyor. Bu üç müzeye de Metro’da District Line’a binip South Kensington durağında inilerek ulaşılabiliyor.
Roma mimarisinin İngiltere’deki çarpıcı örneklerinden biri olarak kabul edilen binası ile bile başlı başına bir sanat eseri olarak kabul edilen Doğa Tarihi Müzesi botanik, paleontoloji ve zooloji ile ilgili milyonlarca örneği bünyesinde barındırıyor. Müzede nesli tükenmiş ya da doğada yaşayan hayvanların maket ve fosilleri sergileniyor. Müzenin girişindeki dev dinazor iskeleti ve dinazorlar bölümündeki diğer detaylar epey ilgi çekiyor.
Kış aylarında Doğa Tarihi Müzesi’nin önünde kurulan buz pateni pisti de hem çocuklar hem büyükler için oldukça popüler.
9 – SCIENCE MUSEUM (BİLİM MÜZESİ)
Bilimin gelişimini ve tarihteki örneklerinin sergilendiği müzede, sergilenenler hakkında bilgi alabileceğiniz birçok interaktif ekran bulunuyor. Müze klasik arabalar, en eski buharlı lokomotif, dünyanın ilk jet motoru, 10 bin yıl çalışacak saat prototipi, Apollo 10 uzay kapsülü gibi bilim tarihine dair 300 binden fazla öğeyi bünyesinde barındırıyor. Müzede ayrıca çeşitli sinema gösterileri, bilim geceleri gibi etkinlikler de düzenleniyor.
10 – NOTHING HILL VE PORTOBELLO PAZARI
Julia Roberts ve Hugh Grant’in baş rollerini oynadığı aynı isimli 1999 yapımı film ile ününe ün katan Londra’nın bohem bölgesi Nothing Hill şehrin batısında, Kensington Bahçeleri’nin hemen üzerinde yer alıyor. Arnavut kaldırımları, dar sokakları, Victoria tarzındaki renkli evleri ve Portobello pazarı ile sevilen bölge Ağustos ayında düzenlenen Nothing Hill festivali ile renkli gösterilere ev sahipliği yapıyor.
Nothing Hill’de bulunan Portobello Sokağı her cumartesi günü Londra’nın en büyük ve en turistik pazar yerlerinden biri haline geliyor. Portobello Pazarı’nda (Portobello Road Market) yiyecek ve içecekler, ikinci el kıyafetler ve eşyalar, ev aksesuarları, antikalar, plaklar, kasetler, kitaplar başta olmak üzere binlerce farklı ürün satışa sunuluyor.
11 – TRAFALGAR SQUARE (TRAFALGAR MEYDANI)
Londra’nın en büyük meydanı olan Trafalgar Square Londra’da görülmesi gereken önemli yerlerden biri. Adını İngiltere’nin Fransa ve İspanya’ya karşı kazandığı bir zaferden alan meydan günümüzde Ulusal demokrasi ve protestoların merkezi olarak biliniyor. Meydan’da 50 metre yüksekliğindeki Nelson sütunu, süs havuzu ve su fıskiyeleri de bulunan Trafalgar yıl boyunca pek çok konsere, kutlamalara ve festivallere sahipliği yapıyor. Trafalgar Meydanı’nda ayrıca Londra’nın en önemli müzelerinden National Gallery de (Ulusal Galeri) bulunuyor. Trafalgar Meydanı’na metro ile ulaşmak isterseniz Northern ya da Bakerloo Line’a binip Charing.Cross durağında inmeniz gerekiyor.
12 – AÇIK HAVADA OTOBÜS TURU (HOP ON HOP OFF TOUR)
Dünyanın pek çok şehrinde bulunan ve sevilen şehri alt katı kapalı, üst katı açık olan otobüslerle keşfetme aktivitesi Londra’da da oldukça rağbet görüyor. Trafalgar Meydanı etrafında bu turlar için bilet satan çok sayıda bayi görebilirsiniz. Bu biletler 24 saat içinde kullanmak üzere geçerli oluyor ve tüm gün istediğiniz durakta inip gezdikten sonra tekrar aynı biletle başka bir otobüse binip turunuza devam edebiliyorsunuz. Hop on hop off tour günlük bilet ücreti online alırsanız 30 £, bayiden alırsanız 40 £ civarı değişiyor.
13 – NATIONAL GALLERY (ULUSAL GALERİ)
Trafalgar Meydanı’nda yer alan Ulusal Galeri, kraliyet sanat koleksiyonlarının halka açılması akımının etkisiyle 1824 yılında kurulmuş. Burada dünyanın en bilinen tablolarının orijinalleri sergileniyor. Galeri’nin 2.300 parça koleksiyonu, 13. yüzyıl ile 20. yüzyıl aralığında üretilen tablolardan oluşuyor. Koleksiyon içerisinde İngiliz sanatçılarına ek olarak Botticelli, Leonardo da Vinci, Rembrandt, Gainsborough, Turner, Renoir ve Van Gogh gibi çok sayıda sanatçının eşsiz eserlerini görmek mümkün. National Gallery’ye giriş ücretsiz.
14 – PEGGY PORSCHEN CAKES
Son dönemde Londra’ya gelip de ödüllü cupcake kafesi Peggy Porschen Cakes’in önünde Instagram için fotoğraf çektirmeyen çok az turist vardır sanırım. Chelsea’de yer alan, şirinlik muskası bu pempiş mekan o kadar popüler ki önünde neredeyse her daim kuyruk oluyor. Zaten kuyrukta beklemek İngiltere’nin olmazsa olmazı, sonunda hem göze hem damaklara hitap eden cupcakelere ulaşmak için beklemeye değiyor mu? Değiyor.
26 – BRITISH MUSEUM
İnsanlık tarihi ve kültür alanında sergilenen 8 milyon obje ve eser ile dünyanın en önemli müzelerinden biri olan British Museum yine şehrin merkezinde Tottenham Court Road metro istasyonuna 5 dakika yürüme mesafesinde bulunuyor. Dünya’nın her yanından getirilen seçkin antik çağ yapıtları ve etnoğrafya koleksiyonlarını kapsayan müzede 140 mumyanın sergilendiği Mısır, klasik Yunan heykellerinin bulunduğu Roma ile Mezopotamya geçmişinin sunulduğu Orta Doğu’ya özel ayrılmış bölümler mutlaka görülmeli. Müze’ye giriş ücretsiz.
27 – CAMDEN TOWN
Londra’nın kuzeyinde yer alan Camden Town, hareketli yapısı ve zengin alışveriş, eğlence olanaklarıyla geniş kitleleri kendisine çekebilen bir başka popüler yerleşim bölgesi. Hippy merkezi olarak adlandırılan ve yaratıcılığın merkezi kabul edilen bölgede Cumartesi ve Pazar kurulan 6 farklı pazar yerinde kitaptan takıya, çiftlik ürünlerinden giyime kadar birçok farklı kategoriden ürünü cazip fiyatlarla satın alma imkanı bulunuyor. Ayrıca hafta sonları sokak lezzetlerini tadabileceğiniz pek çok dünya mutfağının sunulduğu standlar da ortama canlılık katıyor. Camden Town’a Northern line’a binip aynı adlı durakta inilerek ulaşılıyor.
28 – BATTERSEA PARK
Londra’nın diğer güzide parklarından Hyde Park, Green Park, Kensington Gardens’ın aksine Thames Nehri’nin güney tarafında yer alan Battersea Park aynı zamanda Thames Nehri’nin tam kıyısında bulunuyor. Battersea Park’ta hem büyük hem küçük çocuklar için oyun alanları, kum havuzu ve yine çocuklara özel küçük bir hayvanat bahçesi var. Ağaçların üzerine kurulan macera alanlarından oluşan GO APE de bu parkın bir parçası. Battersea Park’ta ayrıca yürüyüş ve piknik alanları, gölette bot kiralama imkanı ve yine gölet kıyısında tahta masalı kocaman bir kafe restoran da yer alıyor.
29 – WARNER BROS STÜDYOLARI – HARRY POTTER TURU
Warner Bros Stüdyolarında son dönemin gözde filmlerinden Harry Potter’ın sahne arkası turuna çıkmak da Londra’da yapılabilecek en etkileyici aktivitelerden biri. Filmin çekildiği setleri ve kullanılan kostümleri görebileceğiniz bu tura katılmak isterseniz büyükler için 80 £, çocuklar için 75 £ ödemeniz gerekiyor. Warner Bros stüdyoları Londra’nın kuzeybatısındaki Leavesden mevkiinde yer alıyor.
30 – B BAKERY OTOBÜSLERİ İLE 5 ÇAYI TURU
İngilizlerin meşhur ritüeli 5 çayı keyfini Londra’nın nostaljik otobüsleri ile şehri gezerken yaşamak, B Bakery’nin efsane cupcakelerini tadıp çayınızı yudumlarken şoförünüzün anlatımı eşliğinde Londra’nın simge yapıları arasında otobüs turu yapmak, çocuklar için de büyükler için de hem lezzetli hem de eğlenceli bir aktivite. Victoria Hall’da başlayan B Bakery 5 çayı turu 1.5 saat sürüyor ve tura katılmak için kişi başı 45 £ ödemeniz gerekiyor.
31 – VICTOR AND ALBERT MUSEUM OF CHILDHOOD (ÇOCUKLUK ÇAĞI MÜZESİ)
Doğa Tarihi Müzesi ve Bilim Müzesi ile birlikte South Kensington’daki müzeler bölgesindeki üç müzeden biri olan Victor & Albert Müzesi ile karıştırılan Victor Çocukluk Çağı Müzesi Bethnal Green semtinde yer alıyor. Pek çok etkinliğin düzenlendiği bu interaktif müzenin koleksiyonunda oyuncak ayılar, porselen bebekler, kuklalar, model trenler, kurşun askerler, karton oyunlar, kostümler ve bir kısmı kraliyet tarafından bağışlanmış olan 40’ın üzerinde bebek evi bulunuyor. Giriş ücretsiz.
32 – WINTER WONDERLAND
Noel ve Yılbaşı döneminde Londra’daysanız, dev bir lunapark olan Winter Wonderland’ı kaçırmamalısınız. Her sene Hyde Park’ta kasım ortasında kurulan Winter Wonderland Ocak ortasına kadar açık kalıyor. Türkiye’deki lunaparktakilerle aynı mantıkla Winter Wonderland’a giriş ücretsiz, binilen her üniteye ayrı ücret ödeniyor. Minik kulübelerde pek çok çeşit yiyecek içecek satışı da mevcut Winter Wonderland’de tam bir Noel coşkusu yaşanıyor.
33 – ROYAL OBSERVATORY VE GREENWICH PARK
Londra’nın güney doğusunda yer alan Greenwich, başlangıç meridyenin geçtiği yer olarak kabul ediliyor. Greenwich’e geldiğinizde Royal Observatory’yi ziyaret edebilir, meridyenin başlangıç noktasında fotoğraf çektirebilirsiniz. Daha sonra Royal Observatory’nin de sınırları içinde bulunduğu Thames Nehri manzaralı, devasa Greenwich Park’ın çimlerine yayılabilirsiniz. Royal Observatory giriş ücreti çocuklar için 6.5 £, büyükler için 15 £.
34 – CUTTY SARK
Bir dönemin en hızlı yelkenlisi, şu anda ödüllü bir Londra müzesi. Yine Greenwich Bölgesi’ndeki Cutty Sark’ı ziyaret ettiğinizde hem böyle bir gemideki yaşama tanıklık edebilir, hem de müze etrafındaki panayır havasındaki ambiyansta eğlenebilirsiniz. Cutty Sark Müzesi giriş ücreti büyükler için 13.5 £, çocuklar için 7 £.
35 – TELEFERİK İLE THAMES NEHRİ TURU
Emirates Air Line adı verilen teleferikler ile Thames Nehri’ni gökyüzünden izlemeye ne dersiniz?
Greenwich’ten kalkan bu teleferik 1 km boyunca 90 metre yükseklikte ilerlerken Thames Nehri’ni, Canary Wharf’taki gökdelenleri ve Olympic Park’ı izlemenize olanak sağlıyor. Emirates Air Line’ı oysterınız ile sadece 3.5 £ harcayarak tek yön kullanabileceğiniz gibi, kişi başı büyükler için 10.70 £, çocuklar için 6.20 £ vererek hem gidiş dönüş teleferik turu hem de Emirates Havacılık Müzesi’ne giriş ve uçuş simülasyonuna katılma hakkı elde edebiliyorsunuz.
Gezenti Anne’yi İnstagram’da takip etmek için tıklayın.
Merhaba internetten gördüm sizi yazılarınızı okudum da rahatsiz ediyorum sizi kusura bakmayın bir sorum olucak size.Benim ingiltere turist vizem var amcam da ingiliz vatandaşı ama orada kalmak için hiçbir yol bulamıyoruz eşim ve 7 aylık bir bebegimde var ne yapsak ta orada kalabiliriz ? Ankara anlaşmasını çok okudum bu arada ekonomik durumlardan dolayı onuda yapamıyoruz açık konuşmak gerekirse amcam dan borç olarak istedim ama işin içine para girince kimse kimseyi tanımıyor bana sadece ne yapacağımı söyleyebilirseniz ya da bir yol gösterebilirseniz çok sevinirim.Bu arada vizemin bitmesine daha 3,5 ay var Sizi rahatsız ettim tekrardan kusura bakmayın sadece bir yol arıyoruz
Ankara Anlaşmasına başvurmak için büyük bir kapital gerekmiyor. Bence sizin için en mantıklısı Ankara Anlaşması gibi duruyor.
Iyi günler ingiltere bristola taşınacağız temelli olarak ,büyük oğlum nisan doğumlu 6 yasinda anaokulunu bitirdi. Sizin yazınızda ingilterede okul yaşı 5 olduğunu okudum okuma yazma bilmiyor ingilterede sanirim 2. Sinifa baslayacak biz istesek 1
Sınıfa baslatamazmiyiz orada böyle bir hakkimiz yokmu ona alistirma icin ne tur kurslara yollamaliyiz turkiyede
Oğlunuz eğer yaz aylarından birinde doğmuşsa böyle bir talep şansınız olabilir.
Evet24 nisan 2013 doğumlu oğlum 1.sınıfa başlama isteğimiz olabilirmi
Mayıs itibariyle doğanlar için böyle bir istekte bulunma hakkı bulunuyor. Ama siz yine de şansınızı deneyin derim.
merhaba,
ankara anlaşması ile 5 ağustostan sonra ingiltere te geleceğim
2004 doğumlu oğlum ortaokulu bitirdi fakat yaş olarak orda lise 2 den başlayabilir diye bir duyum aldım.
2010 doğumlu kızım da ilkokul 3 ü bitirdi, aynen o da yaş itibariyle 4 yerine 5.sınıftan başlatırlar dediler.
bu konu hakkında bir bilginiz varmı acaba
ayrıca Londra ya yerleşmeyi düşünüyorum, çocukların eğitimi için iyi okulların olduğu bölge tavsiyesi alabilirmiyim.
yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.
iyi günler
2004 doğumlu oğlunuz burada year 11’e (secondary school), 2010 doğumlu kızınız year 5’e (primary school) gider. Outstanding okulların çok olduğu bir bölgeye taşınmanızı tavsiye ederim.