İnstagram’ın son dönemde en popüler sosyal medya mecrası olması sebebiyle sosyal medya tanıtımlarında marka sahipleri ya da ajanslar blog yazılarından ziyade İnstagram’da post ve story paylaşımı şeklinde işbirliklerini tercih eder hale geldiler. Bu biraz da blog yazıları ile instagram dinamiklerini çok da iyi bilmemekten kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Bu blog yazımda İnstagram ve blog yazılarının marka tanıtımındaki etkisini kısaca özetliyorum.
İNSTAGRAM PAYLAŞIMLARININ GEÇİCİ, BLOG YAZILARI KALICI OLMASI
İnstagram paylaşımları ve blog yazıları arasındaki en büyük fark İnstagram’da yaptığımız paylaşımların etkisinin en fazla 24 saat, bilemediniz 48 saat boyunca sürüyor , sonrasında akışta kayboluyor, takipçilerin eski postlara çok nadir olarak dönüp bakıyor. Öte yandan blog yazılarının anlık bir etkiden ziyade zamana yayılarak etki gösteriyor, yazılar yıllar sonra bile okunmaya devam ediyor.
Örneğin diyelim ki bir seyahat bloggerı olarak pandemi döneminde gitgide popülerleşen bungalov evlerden birinde konakladım. Bunu da İnstagram hesabımda paylaştım. Takipçilerim çok beğendi, özendi, bazıları postu kaydetti. Takipçilerimden atıyorum 60 kişi yakın zamanda gitti bu tesiste konakladı. Benim İnstagram paylaşımın sayesinde tesise kazandırdığım müşteri sayısı 60 kişi ile sınırlı kaldı.
Diğer taraftan ben bu tesis hakkında detaylı bir blog yazısı yazdım. Organik aramalarla okunurluğu yükselmiş, Google tarafından sevilen bir blog olduğum için yazım bir iki hafta içinde ilk sayfaya yerleşti.
Google’da “en iyi bungalov evler” diye arama yapan herhangi biri bu yazıya ulaştı. Hergün bu yazıyı ortalama 200 kişi okuyor hale geldi. Ayda ise 6000 (200*30) kişi bu yazıyı okuyor hale geldi. Okuyanların sadece yüzde biri dahi konaklasa ben her ay bu tesise minimum 60 kişi gönderir hale geldim. Sonuçta ne oldu? Ben tek bir instagram paylaşımımla tesise sadece bir kereliğine 60 müşteri kazandırabilirken blog yazımla kolumu bile oynatmadan her ay 60 müşteri kazandırmaya devam eder hale geldim. Ve bu sürenin gerçekten bir sınırı yok. 5 yıl önce yazdığım bir mekan bile hala okunabiliyor.
İNSTAGRAM PAYLAŞIMLARI İLE SADECE TAKİPÇİLERE, BLOG YAZILARI İLE GOOGLE’DA ARAMA YAPAN HERKESE ULAŞABİLME İMKANI
Geçtiğimiz günlerde bloğum gezentianne.com‘da yayınlanan bir makale üzerinden gerçekleştirdiğimiz bir işbirliğinde ilgili şirketin sosyal medyasından sorumlu genç bayan arkadaş makaleyi çok beğendiğini ve gezentianne.com okuyucularının da makaleden etkilenip satışlarına katkıda bulunacağını umduğunu belirtti.
Gayet iyi niyetle söylenmiş bir dilek olmasına rağmen bu bayanın blog yazısının mantığından haberi olmadığı belliydi. Çünkü birinin benim blog yazımı okuyup etkileşime geçebilmesi için benim okurum olması gerekmiyor. Gezenti Anne’yi ömrü hayatında duymamış bile olsa, Google’da konu hakkında arama yapan herhangi biri benim yazıma ulaşabiliyor. Sadece takip edenlerin görebildiği bir sosyal medya platformu olan İnstagram’dan farklı olarak blog yazıları işte bu anlamda da ön plana çıkıyor.
Bungalov evler örneğinden devam edecek olursak, İnstagram’da paylaşım yaptığımda paylaştığım bungalov evi sadece benim instagramda takip edenler görebilirken (ki malum İnstagram uzunca bir süredir paylaşımlar artık her takipçiye de göstermiyor), blog yazısı yazdığımda Google’da “en iyi bungalov evler” diye arama yapan herkes yazıma ulaşabiliyor. Belki de okuduğu yazının Gezenti Anne’ye ait olduğunu bile farkında olmadan rezervasyon yaptırarak bir hafta sonu o evde gidip kalıyor.
AMA HERKES İNSTAGRAM’DA….
Marka sahiplerinin ve sosyal medya ajanslarının neden İnstagram paylaşımı olarak işbirliği yapmak istedikleri konusunda açıklamaları genelde bu oluyor. AMA HERKES İNSTAGRAM’DA!
Evet herkes İnstagram’da ama büyük bir çoğunluk İnstagram’ı pembe dizi izler gibi oyalanmak için izliyor, oysa gerçekten bilgiye ulaşmak istediğinde açıp Google’a soruyor. Google da o kişinin önüne konu hakkında yapılmış instagram paylaşımlarını değil ilgili web sitelerini ve blog yazılarını getiriyor.
