Mikrodalga en sağlıklı besin ısıtma yöntemidir! Ispanak ertesi gün ısıtılarak da tüketilebilir!
DÜNYA ÇOK TEHLİKELİ BİR YER Mİ?
Dünyanın çok tehlikeli bir yer olması, yediğimiz yiyeceklerden, soluduğumuz havaya kadar herşeyin zehir saçması, her an kanser olma, solunum yetmezliğine girme, radyasyondan zehirlenme gibi tehditler altında yaşıyor olduğumuz sanrısından psikopatik haz almak, toksik dünyada sağ kalmak için önlemler alarak yaşamak, kendini bu şekilde gerçekleştirmek ile tezahür eden bir duygu durum bozukluğu var. Buna bozukluk diyorum çünkü varsaydığı tehlikelerin aslında olmadığını ortalama insanın zihninde şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtladığınızda ya size inanmıyor ya da “yine de” önlemi elden bırakmamanın en doğru şey olduğuna karar veriyor. Ama önlem dediğimiz şeyin bir asgari tanımı var, değil mi?
Mesela romantik bir akşam yemeğinde sofrada yaktığınız mumları yatmadan önce söndürmek bir önlemken, “Kendi kendine yanmaya başlama ihtimali nedeni ile evde mum bulundurmuyorum şekerim.” derseniz toplumdan dışlanırsınız. Gel gelelim “Şekerim granit tavalar radyasyon yaydığı için ben çelikten şaşmıyorum.” dediğinizde, aksine, statü kazanıyorsunuz.
Ya da mikrodalga kullanmayarak, ya da saç kurutma makinası kullanmayarak, ya da ıspanağı ikinci gün ısıtıp yemeyerek, ya da (vallahi bunu yeni duydum) pirinç pilavını ikinci gün ısıtıp yemeyerek (zehirli çünkü öyle böyle değil) kendisinin ve ailesinin sağlığını düşünen, bunun için mesela çelik tencerede yağsız omlet yapma, mesela çelik tencerede kısık ateşte yemek ısıtma, mesela bebenin saçları kuruyana kadar evde bekleme ve bu sırada onunla aktivite yapma (bizde evlat sevgisi olmadığından aktivite sevmiyor biz), mesela her gün taze yemek pişirme türünden zahmetlere katlanarak bizden ayrılabiliyorsunuz, ama biz paçoz, sünepe ve sorumsuz tembelleriz.
YAP BACIM YAP, ALLAH AŞKINA SEN OMLETİ ÇELİKTE YAP!
Hayır bana “Olmayan bir tehlike karşısında ben yine de önlemimi alacağım.” diyerek başka bir şey ima ediyor olamazsınız çünkü. Ya da bayağı okuduğunuzu anlamıyorsunuz, ya da benim zinhar akıl edemediğim bir durum var. Allasen bana anlatsın biri bunu. “Ben değil bunu jeoloji profesörü demiş.” diyorum. Kaynak gösteriyorum, linki açıp okumayacağına emin olduğum için kendimce gündelik dile çeviriyorum, sadeleştiriyorum metni. Fizikçiyim, fizik doktoruyum. Optik nanofotonik yani ışık radyasyon filan çalışıyorum. Profesör değilim ama bir gün neden olmayayım. Yani olanlar nasıl oluyor değil mi?
Radyasyon nedir, toksik miktar nedir, eser miktar nedir, biraz fikrim var. Mühendisler ne iş yapar, neyi optimize eder, biraz fikrim var. Bunlardan ötürü kendini beğenmiş kibiri var sanılmasın diye her dediğimi yüz kere düşünerek, nazikçe, terbiyelice diyorum “Hayır, granit tava radyasyon yaymaz.” diye, ama yine de olmuyor arkadaş. Yine de önlemini alıp çelik tencerede yapacakmış omleti. Yap bacım, yap sen, allah aşkına sen omleti çelikte yap. Çünkü ben manyak da değilim, granit tava firmalarının virali de değilim. Sabah çocuğa omleti yaparken sütyen kopçası takmaya çalışan aynı anda diş fırçalayan bir insanım. Allah senden önce sana laf anlatmaya çalıştığım için bence bana akıl versin.
TOKSİK OLAN İKİNCİ GÜN ISITILAN ISPANAK MI?
MİKRODALGA RADYASYON YAYAR MI?
Ben buna deliriyorum, kendimi yiyorum, saçımı başımı yoluyorum. “Manyak mısın? Sana ne?” diyebilirsiniz. Deyin, konuşmaya devam ederim, dövüşmeden de pes demem. Çünkü derdim haşa huzurdan bilinç taşımak filandan önce kendimi savunmak. Toksik olan ikinci gün ısıtılan ıspanak değil çünkü, insanları endişeye sevk edecek konularda sırf kendi ruh hastalığı semptomlarını gidermek için atıp tutan, karşısında yok öyle bir şey diye dikileni kibirle, başkalarının düşüncelerine saygısızlıkla, işsizlikle suçlayan insanların ta kendisi. Anneliğin girilen zahmetle ölçeklendirilmesi değirmenine su taşıyor bu insanlar. Yemeğini mikrodalgada ısıtmayan ama çelik tencerede kısık ateşte ısıtan ana fedakar, ama evladının besinini ışınla ısıtan ana tembel.
MİKRODALGA ÇÜNKÜ O, DALGA, YANİ IŞIN, YANİ RADYASYON…
DEĞİL ANNEM, DEĞİL GÜLÜM…
Mikrodalga çünkü o, dalga, yani ışın, yani radyasyon. Değil annem, değil gülüm, google’la bunu. Ay neye inanacağımızı şaşırdık şekerim. Şaşırırsın tabii ki, çünkü linke tıklamaya zahmet etsen bile sadece başlığını okuyorsun. O yüzden tabii ki şaşırırsın, ömür boyu şaşırırsın sen. Sen ne olur ne olmaz diye önlem alırken benim mesela ne olur ne olmaz diye önlem almaya vaktim yok, yemin ederim aklım da yok. Ben bakıp doğrusunu makulunu bulmak zorundayım.
Saç kurutma makinası ve diğer ev aletleri insana zarar verecek ölçüde radyasyon yaymaz. Granit tava hiç yaymaz. Mikrodalga en sağlıklı besin ısıtma yöntemidir. Ispanak ertesi gün ısıtılarak tüketilebilir. Aşı yaptırınız. Lütfen ama…
Yazı BILGE CAN YILDIZ’ın izniyle Göçmen Anneler Facebook grubundan alınmıştır.