Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkmenistan, Azerbaycan, Kazakistan ve Özbekistan ile birlikte, Dünya’daki 7 bağımsız Türk devletinden biri olan Kırgızistan’ı keşfetmek üzere gerçekleştireceğimiz gezi, sadece ortak kökenlere sahip olduğumuz için bile beni heyecanlandırmaya yetiyor. Yıllarca tarih derslerinde anlatılan Orta Asya’dan gelen Türklerden biri olarak Orta Asya’da kalan Türkleri insan ister istemez merak ediyor. 🙂 Ancak araştırdıkça görüyorum ki Kırgızistan’a gitmek için ortak geçmişimizden de öte, ilgi uyandırıcı pek çok sebep bulunuyor.
GÖĞE UZANAN DAĞLAR ÜLKESİ
Göğe uzanan dağlar ülkesi olarak tanınan Kırgızistan’ın büyük bir bölümünü Tanrı Dağları ve Pamir Dağları kaplıyor. Kırgızistan bu nedenle Orta Asya’nın İsviçre’si olarak anılıyor. Her yıl binden fazla profesyonel dağcı 7 bin metreden yüksek olan Pobeda ve Han Tengri dağlarına tırmanmak için Kırgızistan’a geliyor. 13 tane kayak tesisi de bulunan ülkede kış turizmini canlandırmak için neredeyse her yıl, modern kayak tesisleri ekleniyor. Bizim gerçekleştireceğimiz Kırgızistan gezisi yaz başına denk geliyor olsa da kayak sezonunda Tanrı Dağları’nda kayak yapabilme fikri oldukça ilgi çekici geliyor.
DAĞ GÖLLERİ
Kırgızistan sınırları içerisinde yüzlerce dağ gölü mevcut. Deniz seviyesinden 3000 metre yükseklikte bulunan Son Göl muhteşem görseller sunarken, kıyısında bulunan pansiyon ve kamplar da ziyaretçilerine Kırgız göçebe kültürünü tanıma imkanı tanıyor. Dünya’nın en derin 2. dağ gölü olan Isık Göl’ün çevresinde bulunan konuk evlerinde konaklanabiliyor, Asya kıtasının ortasında yüzebiliyor, plaj keyfi yapabiliyorsunuz. Yelken Gezisi de Isık Göl’de katılabileceğiniz diğer bir keyifli aktivite.
İPEK YOLU
Doğuyla batıyı iki bin yıl boyunca birbirine bağlayan İpek Yolu’nun ana güzergahlarından biri Kırgızistan topraklarından geçerek, yerel halkın misafirperverliği ve zengin su kaynakları sayesinde komşu ülkelerin çöllerinde yaşayan halklara dinlenme fırsatını sunmuş. Tanrı Dağları’nın vadileri ve ovaları tüccarlar, işçiler, din adamları ve askerler için bir sığınak olmuş. Taş-Rabat Kervansarayı 15. Yüzyıla ait İpek Yolu üzerindeki seyahat hayatının bir klasik örneği. Ziyaretçiler bu tarihi mirasa hizmete sunulan atlar, araba, bisiklet ve motosiklet ile ulaşabiliyor. İpek Yolu üzerinde at ile gezebilme fikri sizce de merak uyandırıcı değil mi?
GÖÇEBE KÜLTÜRÜ VE AT OYUNLARI
Kırgızistan zengin bir kültürel mirasa sahip ve göçebe hayatının gelenekleri Kırgız halkının ulusal kimliğinin ayrılmaz bir parçası. Yaz aylarında pek çok aile hala sürüleri dağ çayırların üzerindeki yaylalara otlatmaya göndererek eski gelenek ve göçebe yaşam tarzının devamını sağlıyor. Göçebe geleneklerindeki Kırgız at oyunları bugün de popülerliğini kaybetmemiş, Kırgızistan gezisinde bu oyunları izleme imkanı da bulunuyor.
GELENEKSEL KIRGIZ MUTFAĞI
Farklı coğrafyalara ait geleneksel lezzetleri tadabilmek gerçekleştirdiğim gezilerin en can alıcı kısmı benim için. Kırgızistan’da da atalarımızın sahip olduğu mutfak kültürünü yerinde deneyimleyebilecek olma fikri bana inanılmaz heyecan veriyor. Göçebe yaşam tarzı Kırgız mutfak mirasının üzerinde silinmez bir iz bırakmış. Kırgız mutfağının en gözde gıdası olan yaylalarda yetişmiş sığır ve koyunların eti, Kırgız mutfağında hala önemli bir yere sahip. İşte bu tam benlik. 🙂 En önemli geleneksel yemekleri koyun eti, soğan ve erişteden oluşan BEŞ PARMAK. Beş Parmak genellikle elle yeniyor ve bu yemeğe tabi ki Atalarımızın geleneksel içeceği KIMIZ eşlik ediyor. Kısrak sütünün mayalanması ile elde edilen kımızı doğduğu topraklarda tadabilmek fikri bile beni Kırgızistan’a doğru kanatlandırıyor.
KIRGIZİSTAN MACERALARIMIZ ÇOK YAKINDA GEZENTIANNE.COM‘DA