Gerek blog yazılarım, gerek İnstagram paylaşımlarıma gelen yorumların başında Çocuklarla nasıl bu kadar sık seyahat edebildiğim sorusu geliyor. İşbu blog yazısında sık seyahat edebilmemizi sağlayan detaylar listeleniyor:)
1- SEYAHATİ HEM ANNE BABANIN HEM ÇOCUKLARIN KEYİF ALACAĞI ŞEKİLDE PLANLAMAK
Çocukla seyahat ederken en çok hataya düşülen konulardan birisi seyahat plânlarını sadece çocukların ihtiyaçlarına göre planlamak bana kalırsa. Bu şekilde planlama yaparsanız bir sonraki sehayat için kendinizde hiç bir motivasyon hissetmeyeceğinize emin olabilirsiniz. Aynı şekilde sadece sizin keyfinize göre bir sehayat plânlarsanız ve çocuklarınız da pusete atıp nereye çekerseniz oraya gidecekleri yaşı geçmişlerse, isyan bayrağını açacaklardır. Günün bir kısmını onların daha çok keyif alacağı etkinliklerle, diğer kısmını da sizin hoşunuza gidecek şekilde planlamak en mantıklısı.
2 – ÇOCUKLARLA SEYAHATİN ZORLUKLARINA DEĞİL, GÜZELLİKLERİNE ODAKLANMAK.
Bir seyahat planı yaparken “Ay şimdi iki çocukla valiz hazırla, uçak yolculuğu yap, otele yerleş, dönüşte valiz boşalt, kirlileri yıka, tüm bunlarla kim uğraşacak?” diye düşünmek de bir bakış açısı, “Kimbilir şimdi çocuklarla nereleri keşfedeceğiz? Hangi lezzetleri deneyeceğiz? En çok nereleri beğeneceğiz? Oh be güzel üç dört gün yemek yap, bulaşık yıka derdi de yok:) “ şeklinde düşünmek de diğer bir bakış açısı. Ve çocuklarla tatile çıkmak konusunda istekli olup olmamanız büyük ölçüde hangi açıdan baktığınıza bağlı.
3 – VALİZ HAZIRLAMA KONUSUNDA ÇOCUKLARA SORUMLULUK VERMEK
Çocuklarla seyahat konusunda insanın gözünü korkutan kalemlerden biri de valiz hazırlığı. Benim buradaki taktiğim çocuklara seyahat gün sayımıza ve mevsime uygun, örneğin 3 çift alt ve üst kıyafet seçmelerini, iç çamaşır ve çorap da eklemelerini söylemek, onlar seçtikten sonra da sadece kontrol etmek.
4 – DAHA AZ EŞYA İLE SEYAHAT ETMEK
Valiz hazırlama sorunsalını minimize edecek diğer bir yöntem de sadece kullanacağınız kadar az eşya ile seyahat etmek. Giyme ihtimaliniz olan giysileri değil, kesinlikle giyeceğinizi düşündüğünüz giysileri valizinize koymak. Hangi bluzün hangi eteğe, hangi takıya hangi ayakkabıya uyacağını önceden kombinlemek. Tatil gün sayınızdan daha çok kombin kesinlikle götürmemek. (Daha az olabilir, çünkü muhtemelen en sevdiğiniz kombini birden fazla gün giyeceksinizdir.)
5 – UZUN VE ARALIKLI SEYAHATLER YERİNE KISA VE SIK SIK SEYAHAT ETMEK
Sonuçta pek çoğumuz çalışan anne ve babalarız ve yılda belirli sayıda izin günümüz var. (Ben 5 yıl önce kurumsal hayatı bırakmış olsam da eşimin izin hakkı bizim de seyahat günlerimizin limitini belirliyor.)
Peki yılda 20-25 iş günü gibi bir limitle nasıl bu kadar çok gezebiliyoruz? Cevap basit: Uzun ve aralıklı seyahatler yerine kısa ve sık sık seyahat ediyoruz. Örneğin tek bir seferde 10 günlük izin kullanmak yerine 5 kere 2 günlük izin kullanıp hafta sonları ile birleştirirek 5 kere (2+2) gün ile toplamda 20 gün tatil yapmış oluyoruz.
6 – BAYRAM SEYRAN TARZI KISA TATİLLERİ DEĞERLENDİRMEK
Tek günlük dahi olsa özellikle hafta sonlarının öncesi ya da sonrasındaki tatilleri hiç kaçırmamaya, hafta sonu ile birleştirip tatil planı yapmaya gayret ediyoruz.
7 – SEYAHATLERDE ÇOCUKLARIN NE YİYİP NE İÇTİKLERİNE ÇOK TAKILMAMAK
Hepimiz çocuklarımızın sağlıklı ve dengeli beslenmesine dikkat eden ebeveynleriz. Günlük rutinimizde onları etiyle sütüyle, meyvesi sebzesiyle elimizden geldiğince düzgün besliyoruz. Ancak seyahat ederken aynı düzende beslenmeleri için gayret sarfetmek çok zor ve gereksiz yorucu. Ne olur buna takılıp hem kendinizi hem çocuğunuzu strese sokmayın. Üç dört günü makarnayla pizzayla ya da ne biliyim kahvaltıyı corn flakes ile geçiştirseler sağlıklarına hiç bir şey olmuyor. Sonuç olarak istisnalar kaideyi bozmuyor.
Peki kısa tatilleri birleştirdik, izinleri optimize ettik de iş bununla bitiyor mu? Bitmiyor. Tatil demek para harcamak demek. Bu kadar tatile para nasıl yetişiyor? Bu değirmenin suyu nereden geliyor?
Son yıllarda İnstagramda geniş bir takipçi kitlemizin olması ve bloğum gezentianne.com un yüksek okunurluk oranlarına sahip olması sebebiyle yurt içinde ve dışında bazı otellerle işbirliği yaparak tanıtım karşılığında ücretsiz konaklıyoruz. Bu bizi ekonomik anlamda rahatlatıyor. Ama biz sosyal medyanın olmadığı dönemlerde da aynı yoğunlukta seyahat ediyorduk zaten. Gezmek isteyen illa ki bir yolunu buluyor.
8 – UÇAK BİLETLERİNİ ÖNCEDEN ALMAK
Özellikle yurt dışı gezi harcamalarının önemli bir kısımını uçak bilet masrafının oluşturduğu düşünüldüğünde seyahat planını üç dört ay öncesinden yapmak, uçak biletlerini önceden almak çoğu zaman çok daha avantajlı fiyatlarla uçmanızı sağlıyor ve toplam seyahat masrafınızı düşürüyor.
9 – GİDECEĞİNİZ DESTİNASYONU BELİRLEYİP UYGUN UÇAK BİLETİ BULMAYA ÇALIŞMAK YERİNE UYGUN UÇAK BİLETLERİ OLAN DESTİNASYONLAR ARASINDAN SEÇİM YAPMAK
İşte bu taktik bizim ilk seyahat etmeye başladığımız yıllardan beri uyguladığımız, uygun uçak bileti bulmak konusunda en çok faydalandığımız taktik. Örneğin mart ayının son haftası seyahate çıkmak istiyoruz. Skyscanner gibi arama motorlarından birine giriyor, o dönemde en uygun fiyatlılardan başlayarak bulunduğumuz yerden her yöne olan biletleri listeletiyoruz. Karşımıza çıkan ilk 5 ya da ilk 10 şehirden biri mutlaka daha önce görmediğimiz ya da görüp de tekrar gitmek istediğimiz şehirlerden biri oluyor. Ödeme sayfasına doğru devam ediyoruz ve işte yeni bir tatil heyecanı daha başlıyor.
10 – LÜKS OTELLER YERİNE MERKEZİ OTELLERİ TERCİH EDEREK HEM YOL MASRAFINDAN HEM DE ZAMANDAN TASARRUF YAPMAK
Uçak bileti fiyatlarını optimize etmek konusunda anlaştıysak otel seçimi konusuna geçebiliriz. Gezmeyi, dolaşmayı, keşfetmeyi seviyoruz. Yurt içi veya yurt dışı şehir keşiflerinde tüm gün yiyip içip dolaşıp, otele neredeyse sadece uyumaya geliyoruz. Bu yüzden lüks peşinde koşmanın, tatil masraflarının büyük çoğunluğunu otele harcamanın bir anlamı yok. Biz lüks aramıyor, daha ziyade ruhu olan merkezi otelleri tercih ediyoruz. Böylece hem zamandan hem paradan tasarruf yapmış oluyoruz.
Gezenti Anne Kim?
